14 Eylül 2010 Salı

Cildimizdeki Lekelerden Kurtulma Yolları


İlerleyen yaş, güneş ışınları ve çeşitli sebeplerle oluşan deri lekelenmeleri çoğumuzun korkulu rüyasıdır. Ancak teknoloji bu soruna da çözüm sunuyor. Leke tedavisinde yeni geliştirilmiş bir teknik olan lazerde, özel dalga boyunda ışınlar kullanılarak pigment içeren hücrelerin harap edilmesi, deriye renk veren melanin pigmentinin yıkılması veya derinin en üst tabakasının soyulması ile lekeler yok ediliyor. Acıbadem Üniversitesi Öğretim Üyesi ve Acıbadem Maslak Hastanesi Deri Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Emel Erkek deri lekelenmelerine karşı uygulanan en son yöntem olan ‘lazer tedavisi’ hakkında bilgi verdi. Doç. Dr. Emel Erkek, “Lazer sistemleriyle yapılan uygulamalarda etraftaki normal deriye zarar vermeden lekelerin tedavisi mümkün oluyor. Lazer hem yüzeysel, hem de derin lekelerin tedavisinde başarı ile kullanılıyor. Lazerle leke tedavisi en sık yüze yapılmakla birlikte boyun, el üstleri ve diğer vücut bölgelerine de uygulanabiliyor” dedi.
Lekelenme daha çok yüz, boyun ve el üstlerinde oluşuyor
Deri lekelenmeleri ilerleyen yaş ve güneş ışınlarının yanı sıra hormonal, genetik faktörler, ilaç ve kozmetik kullanımının yanı sıra metabolik hastalıklar sebebiyle de oluşabiliyor. Lekelenme doğumsal olabileceği gibi, sonradan da edinilebiliyor. Derinin en üst tabakası veya deri altı tabaka ile ilişkili olabilen lekelenme, mekanizma olarak melanin pigmentinin artışına veya melanin-dışı pigment birikimine bağlı olarak ortaya çıkabiliyor. Daha çok koyu tenli kişilerde görülen deri lekelenmesi yüz, boyun V’si ve el üstleri gibi kronik olarak güneşe maruz kalan deri bölgelerinde belirgin oluyor.
Leke yüzeysel ya da yeni ise tedaviye yanıt şansı yüksek!
Çoğu zaman kozmetik problemden ibaret olan deri lekelerinin bazıları kansere dönüşüm olasılığını barındırıyor. Güneş ışınlarının yalnızca lekelenme oluşumunda değil, varolan leke bölgelerinin kararmasında ve leke üzerinde kanser oluşumunda da önemli rolü bulunuyor. Leke tedavisinde en temel prensip güneşten korunmadır. Bu sağlandıktan sonra lekelenmenin tipine göre uygun tedavi seçenekleri gözden geçirilebiliyor. Genel olarak lekelenme ne kadar yüzeyselse ve ne kadar yeni ise, tedaviye yanıtı o derece olumlu oluyor.

İlerleyen yaş, güneş ışınları ve çeşitli sebeplerle oluşan deri lekelenmeleri çoğumuzun korkulu rüyasıdır. Ancak teknoloji bu soruna da çözüm sunuyor. Leke tedavisinde yeni geliştirilmiş bir teknik olan lazerde, özel dalga boyunda ışınlar kullanılarak pigment içeren hücrelerin harap edilmesi, deriye renk veren melanin pigmentinin yıkılması veya derinin en üst tabakasının soyulması ile lekeler yok ediliyor. Acıbadem Üniversitesi Öğretim Üyesi ve Acıbadem Maslak Hastanesi Deri Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Emel Erkek deri lekelenmelerine karşı uygulanan en son yöntem olan ‘lazer tedavisi’ hakkında bilgi verdi. Doç. Dr. Emel Erkek, “Lazer sistemleriyle yapılan uygulamalarda etraftaki normal deriye zarar vermeden lekelerin tedavisi mümkün oluyor. Lazer hem yüzeysel, hem de derin lekelerin tedavisinde başarı ile kullanılıyor. Lazerle leke tedavisi en sık yüze yapılmakla birlikte boyun, el üstleri ve diğer vücut bölgelerine de uygulanabiliyor” dedi.
Lekelenme daha çok yüz, boyun ve el üstlerinde oluşuyor
Deri lekelenmeleri ilerleyen yaş ve güneş ışınlarının yanı sıra hormonal, genetik faktörler, ilaç ve kozmetik kullanımının yanı sıra metabolik hastalıklar sebebiyle de oluşabiliyor. Lekelenme doğumsal olabileceği gibi, sonradan da edinilebiliyor. Derinin en üst tabakası veya deri altı tabaka ile ilişkili olabilen lekelenme, mekanizma olarak melanin pigmentinin artışına veya melanin-dışı pigment birikimine bağlı olarak ortaya çıkabiliyor. Daha çok koyu tenli kişilerde görülen deri lekelenmesi yüz, boyun V’si ve el üstleri gibi kronik olarak güneşe maruz kalan deri bölgelerinde belirgin oluyor.
Leke yüzeysel ya da yeni ise tedaviye yanıt şansı yüksek!
Çoğu zaman kozmetik problemden ibaret olan deri lekelerinin bazıları kansere dönüşüm olasılığını barındırıyor. Güneş ışınlarının yalnızca lekelenme oluşumunda değil, varolan leke bölgelerinin kararmasında ve leke üzerinde kanser oluşumunda da önemli rolü bulunuyor. Leke tedavisinde en temel prensip güneşten korunmadır. Bu sağlandıktan sonra lekelenmenin tipine göre uygun tedavi seçenekleri gözden geçirilebiliyor. Genel olarak lekelenme ne kadar yüzeyselse ve ne kadar yeni ise, tedaviye yanıtı o derece olumlu oluyor.
Devamını Oku

Yağ Düşmanı Besinler


Kırmızı biber: İçindeki acı madde “capcaicin”, vücudun kan dolaşımını hızlandırarak ısısını artırmasına neden oluyor. Vücudun forma girmesine yardımcı olan bu etkiye de “termojenes” adı veriliyor. Vücut ısısı ne kadar artarsa yağ yakımı da o derece hızlanıyor. Hindiba: Hafif sarımsı bu sebze içinde kan damarlarına pozitif etkisi bulunan ve hazmı kolaylaştıran ‘intybin’ ya da ‘taraxin’ gibi çok özel keskin maddeler barındırıyor. Bu iki madde, vücuttaki asitlerin atılımında ve metabolizmanın düzenli çalışmasında önemli bir görev üstleniyor. Bu sayede tatlıya olan iştah azalıyor.
Greyfurt: Bu meyve içeriğindeki ikincil bitkisel maddeler ve C vitaminiyle gerçek bir form dostu olduğunu kanıtlıyor. Vücudun enerjisini artırırken açlık krizlerini önleyici etkisi bulunuyor.
Yoğurt: Kalsiyum olmadan metabolizmamız sadece sınırlı bir şekilde çalışmasını sürdürüyor. Bu yüzden iyi bir beslenme düzenine dikkat etmek sağlıklı ve kusursuz bir vücuda sahip olmakla aynı anlama geliyor. Az yağlı yoğurt içerdiği yoğun mineraller sayesinde vücudun yağ yakımını da belirli bir oranda yükseltiyor.

Kırmızı biber: İçindeki acı madde “capcaicin”, vücudun kan dolaşımını hızlandırarak ısısını artırmasına neden oluyor. Vücudun forma girmesine yardımcı olan bu etkiye de “termojenes” adı veriliyor. Vücut ısısı ne kadar artarsa yağ yakımı da o derece hızlanıyor. Hindiba: Hafif sarımsı bu sebze içinde kan damarlarına pozitif etkisi bulunan ve hazmı kolaylaştıran ‘intybin’ ya da ‘taraxin’ gibi çok özel keskin maddeler barındırıyor. Bu iki madde, vücuttaki asitlerin atılımında ve metabolizmanın düzenli çalışmasında önemli bir görev üstleniyor. Bu sayede tatlıya olan iştah azalıyor.
Greyfurt: Bu meyve içeriğindeki ikincil bitkisel maddeler ve C vitaminiyle gerçek bir form dostu olduğunu kanıtlıyor. Vücudun enerjisini artırırken açlık krizlerini önleyici etkisi bulunuyor.
Yoğurt: Kalsiyum olmadan metabolizmamız sadece sınırlı bir şekilde çalışmasını sürdürüyor. Bu yüzden iyi bir beslenme düzenine dikkat etmek sağlıklı ve kusursuz bir vücuda sahip olmakla aynı anlama geliyor. Az yağlı yoğurt içerdiği yoğun mineraller sayesinde vücudun yağ yakımını da belirli bir oranda yükseltiyor.
Devamını Oku

Sağlıklı Kilo Vermenin Yolları


Kilo vermenin en doğru yolu, yeme ve içme alışkanlıklarını değiştirip, fiziki aktiviteyi arttırmakla oluyor.
Her kesin yapısı farklı olduğundan, ideal kilo diye tek bir değer yok, fakat boya göre ideal kilo aralığını tayin etmek mümkün. Kilonun bu sağlıklı değer aralığında olup olmadığını anlamak için, Vücut Kitle Endeksi´ni (BMI) hesaplamak gerekiyor. BMI değerini bulmak için kilonun, metre cinsinden boy uzunluğunun karesine bölünmesi gerekiyor. Örneğin, boyu 165 cm. ağırlığı 55 kg olan kişinin Beden Kütle İndeksi: 55 / (1.65)2 = 20.2 olur.

Kilo vermenin en doğru yolu, yeme ve içme alışkanlıklarını değiştirip, fiziki aktiviteyi arttırmakla oluyor.
Her kesin yapısı farklı olduğundan, ideal kilo diye tek bir değer yok, fakat boya göre ideal kilo aralığını tayin etmek mümkün. Kilonun bu sağlıklı değer aralığında olup olmadığını anlamak için, Vücut Kitle Endeksi´ni (BMI) hesaplamak gerekiyor. BMI değerini bulmak için kilonun, metre cinsinden boy uzunluğunun karesine bölünmesi gerekiyor. Örneğin, boyu 165 cm. ağırlığı 55 kg olan kişinin Beden Kütle İndeksi: 55 / (1.65)2 = 20.2 olur.
Devamını Oku

Doğru beslenerek hastalıklardan korunun


İçinde bulunduğumuz mevsim itibarıyla girip ve soğuk algınlığı başta olmak üzere pek çok hastalık kapımızı çalabilir ve gerek bedensel olarak gerekse de sosyal olarak pek çok risklerle karşı karşıya kalabiliriz. Özellikle son dönemde gündemde olan ve dünya çapında salgına yol açan H1N1 virüsü nedeniyle yaşamsal bazı risklerle de karşılaşabiliriz. Oysa ki, tüm bu risklerle karşı karşıya kalmamak ve doğru beslenme tercihleriyle güçlü bir bağışıklık sistemine sahip olmak oldukça mümkün… Peki, nasıl beslenmeliyiz ki hastalıklara karşı doğal bir kalkan oluşturabilelim? Alman Hastanesi’nden Diyetisyen Esra Aran, besinlerle güçlü bir bağışıklık sistemi oluşturabilmenin pratik yollarını şöyle anlattı:

İçinde bulunduğumuz mevsim itibarıyla girip ve soğuk algınlığı başta olmak üzere pek çok hastalık kapımızı çalabilir ve gerek bedensel olarak gerekse de sosyal olarak pek çok risklerle karşı karşıya kalabiliriz. Özellikle son dönemde gündemde olan ve dünya çapında salgına yol açan H1N1 virüsü nedeniyle yaşamsal bazı risklerle de karşılaşabiliriz. Oysa ki, tüm bu risklerle karşı karşıya kalmamak ve doğru beslenme tercihleriyle güçlü bir bağışıklık sistemine sahip olmak oldukça mümkün… Peki, nasıl beslenmeliyiz ki hastalıklara karşı doğal bir kalkan oluşturabilelim? Alman Hastanesi’nden Diyetisyen Esra Aran, besinlerle güçlü bir bağışıklık sistemi oluşturabilmenin pratik yollarını şöyle anlattı:
Devamını Oku

Metabolizmayı hızlandıran besinler


Diyet yaparken herkesin peşinde koştuğu daha hızlı kilo verdiren süper besinlerdir.
Aslında daha hızlı kilo verdiren süper bir besin yoktur. Çünkü kilo verme durumu vücudumuzun enerji dengesi ile ilişkilidir. Fakat bazı besinlerin iştah ve metabolizma üzerinde etkisi olduğu doğrudur. Şimdi şehir efsanelerini bir kenara bırakıp, bilimsel gerçekliklerle iştahı ve metabolizmayı etkileyen besinleri inceleme vakti…
Yumurta: Örnek protein kaynağı olan yumurtanın tokluk süresini uzattığına dair bilimsel veriler vardır. Sabah kahvaltılarında bir adet haşlanmış yumurta tüketerek tokluk sürenizi uzatabilirsiniz.
Kırmızı acı biber: Acı biberin içerdiği kapsaisin adlı maddenin metabolik hızı arttırabileceği bilimsel çalışmalar ile saptanmıştır. Yemeklerinize ve salatalarınıza katacağınız bir miktar acı kırmızıbiber ile bedeninize canlılık, menülerinize lezzetekleyebilirsiniz. Ayrıca kapsaisin adlı maddenin iştahı azalttığına dair bilimsel verilerde bulunmaktadır.
Yeşil çay: Güçlü antioksidan etkisi ile bedenimizi zehirli maddelerden temizlemesinin yanı sıra, yeşil çay içerdiği bileşikler ile metabolik hızı da arttırmaktadır. Günde 1–2 fincan yeşil çay tüketerek metabolizmanızı enerjik hale getirebilir aynı zamanda bedenimize dost antioksidanları da alabilirsiniz.
Badem: Yağlı kuruyemişlerden olan badem birçok vitamin, mineral ve posadan zengindir. Bunun yanı sıra kalp sağlığını koruyan omega-3 yağ asitlerini de içerir. Yapılan son bilimsel araştırmalar, beslenme programında yeterli miktarda (aşırı değil!) badem bulunan kadınların, badem tüketmeyen kadınlara göre daha kolay kilo verdiğini göstermiştir.
Sirke: Salatalarınıza ekleyeceğiniz sirke tokluk sürenizi uzatabilir. Yapılan bilimsel çalışmalar, sirkenin içinde bulunan asetik asidin sindirim hızını yavaşlattığını ortaya koymuştur. Böylece kan şekeriniz daha dengeli yükselir ve daha uzun süre kendinizi tok hissedersiniz.
Tarçın: İşte başka bir iştah azaltıcı… Tarçın üzerinde yapılan çalışmaların sonucunda, tarçının özellikle şeker hastalarında kan şekeri dengeleyici bir etkisi olduğunu ortaya koymaktadır. Şeker hastasıysanız ve diyet yapıyorsanız hem daha uzun süre tok hissetmek hem de kan şekerinizi dengelemeye yardımcı olmak adına günde ¼ – ½ çay kaşığı kadar tarçın ile menülerinizi süslemeyi deneyebilirsiniz.
Zeytinyağı: Günlük yağ gereksinmesinin bir kısmı tekli doymamış yağ asitlerinden karşılandığında yani zeytinyağı tüketimi yeterli olduğunda metabolizmanın desteklendiği ve kilo vermenin kolaylaştığı bilimsel çalışmalar ile gösterilmiştir.
Salata: Öğünlere koca bir kâse salata ile başlamak veya öğün içerisinde bolca salata tüketmek öğünde alınan kaloriyi azaltabilir. Sebzeler yüksek posa yoğunlukları ile midede yer tutarak daha çabuk doymamıza yardımcı olurlar. Ayrıca zayıflama diyetlerinde görülebilecek bir sorun olan kabızlığında çözümünde önem taşırlar.
Etli, Sütlü veya Yumurtalı Çorba: Çorbalar öğünde daha az enerji tüketmek için farklı bir yoldur. Su içerikleri nedeni ile midede oluşturdukları basınç nedeni ile daha kısa sürede doymamızı sağlarlar. İlginç bir bilimsel veri de, protein içeriği yüksek çorbaların gün boyunca enerji alımını azaltmada diyet yapanlara yardımcı olmasıdır.
Peynir: İçeriğinde yer alan proteinler iştahı baskılamakta yardımcı olur. Bunun dışında yüksek kalsiyum içeriği nedeni ile de zayıflamaya yardımcı etkisi olabilir. Yapılan bilimsel çalışmalar yetersiz kalsiyum tüketiminin kilo vermeyi zorlaştırdığını ortaya koymuştur.

Diyet yaparken herkesin peşinde koştuğu daha hızlı kilo verdiren süper besinlerdir.
Aslında daha hızlı kilo verdiren süper bir besin yoktur. Çünkü kilo verme durumu vücudumuzun enerji dengesi ile ilişkilidir. Fakat bazı besinlerin iştah ve metabolizma üzerinde etkisi olduğu doğrudur. Şimdi şehir efsanelerini bir kenara bırakıp, bilimsel gerçekliklerle iştahı ve metabolizmayı etkileyen besinleri inceleme vakti…
Yumurta: Örnek protein kaynağı olan yumurtanın tokluk süresini uzattığına dair bilimsel veriler vardır. Sabah kahvaltılarında bir adet haşlanmış yumurta tüketerek tokluk sürenizi uzatabilirsiniz.
Kırmızı acı biber: Acı biberin içerdiği kapsaisin adlı maddenin metabolik hızı arttırabileceği bilimsel çalışmalar ile saptanmıştır. Yemeklerinize ve salatalarınıza katacağınız bir miktar acı kırmızıbiber ile bedeninize canlılık, menülerinize lezzetekleyebilirsiniz. Ayrıca kapsaisin adlı maddenin iştahı azalttığına dair bilimsel verilerde bulunmaktadır.
Yeşil çay: Güçlü antioksidan etkisi ile bedenimizi zehirli maddelerden temizlemesinin yanı sıra, yeşil çay içerdiği bileşikler ile metabolik hızı da arttırmaktadır. Günde 1–2 fincan yeşil çay tüketerek metabolizmanızı enerjik hale getirebilir aynı zamanda bedenimize dost antioksidanları da alabilirsiniz.
Badem: Yağlı kuruyemişlerden olan badem birçok vitamin, mineral ve posadan zengindir. Bunun yanı sıra kalp sağlığını koruyan omega-3 yağ asitlerini de içerir. Yapılan son bilimsel araştırmalar, beslenme programında yeterli miktarda (aşırı değil!) badem bulunan kadınların, badem tüketmeyen kadınlara göre daha kolay kilo verdiğini göstermiştir.
Sirke: Salatalarınıza ekleyeceğiniz sirke tokluk sürenizi uzatabilir. Yapılan bilimsel çalışmalar, sirkenin içinde bulunan asetik asidin sindirim hızını yavaşlattığını ortaya koymuştur. Böylece kan şekeriniz daha dengeli yükselir ve daha uzun süre kendinizi tok hissedersiniz.
Tarçın: İşte başka bir iştah azaltıcı… Tarçın üzerinde yapılan çalışmaların sonucunda, tarçının özellikle şeker hastalarında kan şekeri dengeleyici bir etkisi olduğunu ortaya koymaktadır. Şeker hastasıysanız ve diyet yapıyorsanız hem daha uzun süre tok hissetmek hem de kan şekerinizi dengelemeye yardımcı olmak adına günde ¼ – ½ çay kaşığı kadar tarçın ile menülerinizi süslemeyi deneyebilirsiniz.
Zeytinyağı: Günlük yağ gereksinmesinin bir kısmı tekli doymamış yağ asitlerinden karşılandığında yani zeytinyağı tüketimi yeterli olduğunda metabolizmanın desteklendiği ve kilo vermenin kolaylaştığı bilimsel çalışmalar ile gösterilmiştir.
Salata: Öğünlere koca bir kâse salata ile başlamak veya öğün içerisinde bolca salata tüketmek öğünde alınan kaloriyi azaltabilir. Sebzeler yüksek posa yoğunlukları ile midede yer tutarak daha çabuk doymamıza yardımcı olurlar. Ayrıca zayıflama diyetlerinde görülebilecek bir sorun olan kabızlığında çözümünde önem taşırlar.
Etli, Sütlü veya Yumurtalı Çorba: Çorbalar öğünde daha az enerji tüketmek için farklı bir yoldur. Su içerikleri nedeni ile midede oluşturdukları basınç nedeni ile daha kısa sürede doymamızı sağlarlar. İlginç bir bilimsel veri de, protein içeriği yüksek çorbaların gün boyunca enerji alımını azaltmada diyet yapanlara yardımcı olmasıdır.
Peynir: İçeriğinde yer alan proteinler iştahı baskılamakta yardımcı olur. Bunun dışında yüksek kalsiyum içeriği nedeni ile de zayıflamaya yardımcı etkisi olabilir. Yapılan bilimsel çalışmalar yetersiz kalsiyum tüketiminin kilo vermeyi zorlaştırdığını ortaya koymuştur.
Devamını Oku

Kilo pankreas kanseri yapıyor


ABD´deki Teksas Üniversitesine bağlı Kanser Merkezinden Dr. Donghui Li, vücut kitle endeksi ile pankreas kanseri arasındaki bağlantıyı göstermek amacıyla yapılan araştırmada ilk kez, hangi yaşta aşırı kilonun pankreas kanseri riskini artırdığını da incelediklerini belirtti.
Araştırma sonunda, 14-19 yaşında aşırı kilolu olan gençlerin pankreas kanserine yakalanma riskinin normal kilodakilere göre yüzde 60 fazla olduğu görüldü. Aşırı kilonun 20 ve 30´lu yaşlardaki kişilerde ise pankreas kanseri riskini 2-3 kat artırdığı saptandı.
Aşırı kilo ve kanserin ortaya çıktığı yaş arasındaki bağ da belirlendi. Kanserin, ortalama olarak, normal kilodakilerde 64, aşırı kilodakilerde 61, obezlerde 59 yaşında ortaya çıktığı sonucu elde edildi.

ABD´deki Teksas Üniversitesine bağlı Kanser Merkezinden Dr. Donghui Li, vücut kitle endeksi ile pankreas kanseri arasındaki bağlantıyı göstermek amacıyla yapılan araştırmada ilk kez, hangi yaşta aşırı kilonun pankreas kanseri riskini artırdığını da incelediklerini belirtti.
Araştırma sonunda, 14-19 yaşında aşırı kilolu olan gençlerin pankreas kanserine yakalanma riskinin normal kilodakilere göre yüzde 60 fazla olduğu görüldü. Aşırı kilonun 20 ve 30´lu yaşlardaki kişilerde ise pankreas kanseri riskini 2-3 kat artırdığı saptandı.
Aşırı kilo ve kanserin ortaya çıktığı yaş arasındaki bağ da belirlendi. Kanserin, ortalama olarak, normal kilodakilerde 64, aşırı kilodakilerde 61, obezlerde 59 yaşında ortaya çıktığı sonucu elde edildi.
Devamını Oku

Sporcu Nasıl Beslenmelidir


Sporcularımızın genel beslenme gereksinimleri ve özellikle önemli karşılaşmalar öncesindeki kamp dönemleri ile karşılaşma sabahı nasıl beslenmeleri konusunda “Sporcuların en titizlik gösterdiği en çok merak ettiği, uygulamada da en sıkıntı çektikleri, en eksik kaldıkları konulardan bir tanesi. Küçük yaşlardaki sporcular için bu yüzme, jimnastik gibi çok yoğun, yaz döneminde de yaz spor okulları açılıyor. Veliler bu konuda ilgililer. Çocukların beslenmesi hep birinci planda. Tabi, normal çeşit olarak herşeyden yiyorsa bir sporcu, beslenme açısından bir sorunu yok demektir.

Sporcularımızın genel beslenme gereksinimleri ve özellikle önemli karşılaşmalar öncesindeki kamp dönemleri ile karşılaşma sabahı nasıl beslenmeleri konusunda “Sporcuların en titizlik gösterdiği en çok merak ettiği, uygulamada da en sıkıntı çektikleri, en eksik kaldıkları konulardan bir tanesi. Küçük yaşlardaki sporcular için bu yüzme, jimnastik gibi çok yoğun, yaz döneminde de yaz spor okulları açılıyor. Veliler bu konuda ilgililer. Çocukların beslenmesi hep birinci planda. Tabi, normal çeşit olarak herşeyden yiyorsa bir sporcu, beslenme açısından bir sorunu yok demektir.
Devamını Oku

Kız Tavlama Sanatı - Kadınları Etkileme Yolları - Kızları Etkileme Yolları


Erkekler için hazine değerinde tavsiyeler, tüyolar.

Bu yazı, kızları etkilemek isteyen erkeklere hitap ediyor. Sakın bu yazıyı kız arkadaşınıza okutmayın. Eğer etkilemek istediğiniz kız bu yazıyı okursa şansınız kalmaz. Silahlarınızı öğrenmiş olur. Bu yazı sadece erkeklere hitap ediyor.

1- DOĞAL KOKUN!
İnsan, tıpkı diğer pek çok memeli gibi terinde hormonlarını da taşır. Erkekler, dönem dönem terlerinde erkeklik hormonlarını bulundururlar. Bu hormonlar da kadınlara “cinsel ilişkiye hazırım” mesajı verirler. Kadınlar bu hormonal kokular sayesinde erkeğe karşı cinsel olarak duydukları ilgiyi artırırlar. Pek çok pahalı parfüm markası, parfümlerine bazı hayvanların terlerinden elde edilen hormonal kokuları işte bu nedenle koymaktadır. Sonuç olarak, doğal kokun. Koltukaltınızı sürekli tıraş etmeyin. Koltukaltı tüyleri bu hormonal kokular için ideal yerlerdir. Sürekli tıraşlı olursanız kokunuzu hiçbir şekilde belli edemezsiniz. Bu da cinsel ilişkiye hazır olduğunuz mesajını kadına ulaştıramayacaktır.

2-VÜCUT ÇALIŞIN!
En basit ifadeyle, kadınlar kaslı erkeklere bayılırlar. Bunun psikolojik açılımı ise şöyledir. Hayatta kalma açısından, erkekler kadınlara göre daha avantajlı görünmektedirler. Kadınlar bu dengeyi nasıl sağlarlar? Beklentilerini buna göre değiştirerek. Erkeklerde kas üretimini artıran kimyasallar erkeklik hormonlarıyla ilişkilidir. Kadınlarda bu hormonların üretimi çok düşük seviyede olduğu için kadınlar daha az kaslıdırlar. Kaslı bir erkek bu noktada kadına “erkeklik hormonlarının sağlıklı” olduğu mesajını verir. Fazlasını da verir. Kadınlar sahip oldukları bu fiziksel zayıflığı erkeklerle telafi ederler. Yani, kendisini özellikle hamilelik gibi tamamen zayıf olduğu dönemlerde koruyacak güçlü erkekler ararlar. Fiziksel güç kadın için korunma demektir. Kadın için hayatta kalma demektir. Hayat ise her şeydir. Bu yüzden kas yapın, kol kaslarına önem verin. Görünür kaslara önem verin.

3-SESİNİZE VE KONUŞMANIZA DİKKAT EDİN!
Olgun ve kalın bir ses kadınlar için çekicidir. Bunun psikolojik nedeni ise kadında erkeğin sağlıklı bir ergenlik geçirmiş olmasını ve hormonal olarak sağlıklı olmasını çağrıştırmasıdır. Kalın sesler ince seslere göre daha erkeksi ve çekicidir. Kalın sesli erkekler her zaman daha fazla tercih edilirler. Rutkay Aziz’in ses tonu neden bu kadar beğeniliyor hiç düşündünüz mü? Konuşma olarak da yavaş ve harflerin üzerine basa basa konuşan erkekler kadına “kendine güveniyor” mesajı verir. Bu yüzden, sesinizi kalınlaştırın. Yavaş ve olgun konuşun. Çok konuşmayın. Az ve öz konuşun. Böylece kadınlar daha fazlasını duymak için size sorular sormak zorunda kalacaktır. Bu da yeni sohbetlere yelken açmanız için bir fırsattır.

4-BİRBİRİNE YAKIN KAŞLAR.
Yapılan araştırmalar, zannedilenin aksine; birbirine yakın kaşların seyrek ve uzak kaşlardan daha çekici olduğunu ortaya çıkarmıştır. Bunun açıklaması ise beden diliyle ilgilidir. Erkekler, bir konuya dikkatlerini verdiklerinde kaşlarını çatarlar. Kadınlarla konuşurken bir kadına kaşını çatan erkek, -eğer sinirli değilse- bu o kadına dikkatini verdiğini gösterir. Kadın bu noktada bilinçli olarak farkına varmaz. Ama karşısındaki erkeğin beden dilini anlar. Kendisini özel hisseder. Daha rahat konuşur. Birbirine yakın ya da birleşik kaşların da sürekli olarak çatılmış gibi görünmesi kadınlara bu mesajı sürekli olarak verecektir. Eğer bu kaşlara sahip değilseniz, kadınlarla konuşurken kaşlarınızı hafiften çatın ve ona dikkat ettiğinizi, ona önem verdiğinizi gösterin! Not: kadınlarda bu fonksiyonu kalkık kaşlar yerine getirir. Kadınlar bir şeye dikkatlerini verdiklerinde bir kaşlarını kaldırırlar. Erkekler için kalkık kaş kadının erkeğe dikkatini verdiğini ve en önemlisi erkekle ilgilendiğini gösterdiği için olumlu bir mesajdır. Bu nedenle erkeğe çekici görünür. Kadınlar bu çekiciliği bildikleri için kaşlarını kaldırmaya onca çaba sarfediyorlar.

5- VÜCUTTA YARA İZLERİ
Yara izleri olan vücutlar kadınlara daha çekici görünür. Bunun açıklaması basittir. Erkeğin çetin çeviz olduğunu gösterir. Özellikle kavga kaynaklı yara izleri kadınlarda erkeğin cesur olduğunu gerekirse kavgadan da kaçınmayacağını gösterir. Vücudunuzda bir yara izi varsa ve bu hayati organlarınızda değilse çekicidir. Bunu sakın unutmayın. Yara izlerinizi belli edin. Yoksa da yeni izler oluşturun. Kadınlar buna bayılacaktır.

6- SAKAL
Yapılan araştırmalar, sakalı olan erkeklerin köse olan erkeklere göre daha çekici bulunduğunu ortaya koymuştur. Sakal, erkeği çok daha erkeksi gösterir. Uzun sakallardan ziyade kirli sakal olarak bilinen sakal çeşidi daha çekicidir. Kirli sakal, erkeğin hayata karşı vurdumduymaz olduğunu, aslında hayatı çok da umursamadığını, kendine ait bir dünyası olduğunu gösterir. Kadın bundan “özgüvenli bir erkek, başkalarına güzel görünmek için erkeksiliğinden ödün vermiyor” mesajını çıkaracaktır. Bu yüzden bırakın sakallarınızı kendi hallerine. Bırakınız uzasınlar!

7- KOYU TEN
Koyu tenler sıcak coğrafyada kadınlara çekici görünür. Soğuk coğrafyada yaşamıyorsanız koyu tenin daha avantajlı olduğunu bilmelisiniz. Koyu ten, koruyucu kimyasallardan ötürü bu renktedir. Bu kimyasallar güneşin zararlı ışınlarını önlemek için üretilir. Güneş ışınlarına maruz kaldıkça üretim artar. Buna halk arasında “bronzlaşma” denir. Bronz tenler kadınlara basit söylemek gerekirse “eve hapsolmuş asosyal biri değil” mesajı verecektir. Bütün gün bilgisayarın başında duran, bembeyaz tenli erkeklerin şansı düşüktür.

8- CESUR OLUN!
Tavus kuşu teoremi olarak da bilinen teorem, tavus kuşlarının nasıl oluyor da hayatlarını ve türlerini tehlikeye attığı halde bu denli süslü olduklarını anlamak için ortaya atılmıştı. Ancak daha sonra anlaşıldı ki bu teorem sayesinde tüm erkek canlıların anlaşılamaz pek çok davranışı açığa kavuşmuştu. Teoreme göre, erkekte hayatını tehlikeye atabilecek derece göze batan görünüşler kadınlarca çekici bulunmaktadır. Erkek tavus kuşları arasında en dikkat çekici tüylere sahip olan tavus kuşu, dişi tarafından seçilir. Bunun nedeni, dikkat çekici olmasının yarattığı tehlikedir. Tehlike ise mücadele ve cesaret gerektirir. Bir tavus kuşu eğer çok güzel tüylere sahip olduğu halde hala hayatta ise bu onun ne derece güçlü ve sağlıklı olduğunu gösterecektir. Bu nedenle dişi tarafından seçilir. Aynı şey yüksek sesle öten erkek kuşlar için de geçerlidir. Ötüşü sayesinde tüm düşmanları tarafından fark edilir. Ama bunu dişi kuş için çekici yapan şey, düşmanları tarafından fark edilmeyi göze ala ala ötecek kadar cesur olması ve sonunda hayatta kalmasıdır. Bu dişilerin erkeklere uyguladığı bir tür sınavdır.
Cesareti ahmaklıktan ayıran şey, potansiyele sahip olduğunuz zaman taşıdığınız cesarettir. Eğer gücünüz yoksa, zekanız yoksa, cesaret sizi yok eder. Bu da kadınlar için kimin güçlü, kimin zeki olduğunu anlamanın bir yoludur.
Özetle, toplum içinde dikkat çeken, tehlikeye atılan, ön plana çıkan, şaşalı giyinen erkekler çekicidir. Bunu sakın unutmayın! Kırmızı giyin. Kırmızı renk görüldüğünde metabolizma hızının %13.4 artığını biliyor muydunuz? Bu onun kalp atışlarının hızlanması, dudaklarına ve göğüslerine kan pompalanması demek. İnanmıyorsanız araştırın kendiniz görün.

9- DOĞAL DAVRANIN!
Kadınlar kasıntı erkekleri sevmezler. Bir erkek kadınla konuşmadan önce kırk saat hazırlık yapıyorsa bu kadınları etkilemez. Bunun yerine elini kolunu sallayarak gelen, buluşma saatine beş dakika geç gelen erkek daha çekicidir. Kadında “beni yeterince çekici bulmuyor, öyle bulsaydı buluşmaya yarım saat önceden gelir bir sürü hazırlık yapardı” düşüncesini uyandırır. Bu noktada, lütuf yapan kadın değil erkek olur. Birden bire roller değişir ve kadın sizi etkilemeye çalışır. Çünkü siz kadının özgüvenine zarar verirsiniz. Egosuna zarar verirsiniz. Egosunu tamir etmek ister. Sizi etkilemesi onun için bir göreve dönüşür. Sizi etkileyememiş olmak güzelliğini sorgulatacaktır. Kadında eğer bu hissi yaratırsanız en muhteşem gecenizi yaşarsınız. Ancak lütuf yapan konumuna düşmesini sağlarsanız etkilemek için taklalar atmanız gerekecektir.
Doğal davranın, etkilemeye çalışmayın. Bırakın egosu tatmin olmasın. Onun için hazırlanmış olduğunuzu belli etmeyin. İlk buluşmanıza hediyelerle gitmeyin. Durup da şiir okumayın. Dikkatinizi verdiğinizi belli edin evet ama ağzına da girmeyin. Telefon numarasını mı verdi. Hemen aramayın. Bir süre bekleyin. Hatta düşünsün “acaba etkileyemedim mi? Acaba güzel bulmadı mı beni? Acaba unuttu mu?” desin. Aradığınızda da ısrarcı olmayın. Israrcı erkekler kadının egosunu tatmin ederler. Sürekli arayarak onu ne kadar çok düşündüğünüzü belli etmeyin. Bırakın egosu tatmin olmasın ki tatmin olmak için sizin peşinize düşsün. Rahat olun. Kasmayın.

10- MADDİ ŞEYLERİ ÖNEMSEMEDİĞİNİZİ GÖSTERİN!
Parasal şeyleri önemsemeyen erkekler her zaman çekicidir. Jean Baudrillard bize israfın temel mantığını öğretti. İsrafı çekici yapan şey maddi gücünüzü ön plana koymasıdır. Eğer yere düşürdüğünüz elli lirayı aramıyorsanız sizin elli lira eksilse zarar görmeyecek kadar büyük maddi gücünüz olduğunu gösterecektir bu. Bir kadınla alışveriş yaparken fiyatlara odaklanmayın. “Hm.. Bu kaç liraymış? Bunun fiyatı neymiş?” demeyin. Fiyat diye bir şey hiçbir zaman olmamış gibi davranın. Şöyle düşünecektir “demek ki maddi şeyleri önemsemiyor. Demek ki alışveriş yaptığımda başımın etini yemeyecek.” En pahalı en lüks yerlere götürecek kadar hayvanlık yapmayın. Bir yere pahalı diye gidilmez! Hayvan! Eğer bir yere götürecekseniz, atıyorum bu yemek yiyeceğiniz bir yerse, en pahalısına götürmek yerine farklı olan, özel olan bir yere götürün. Mesela, “buranın balık yemekleri şahane oluyor” deyin. Böylece eşsiz zevkinizin ve parasal rahatlığınızın farkına varan kız sizden etkilenecektir.

11- KLASİK ÇİZGİLERİ AŞIN!
İlk buluşmada sinemaya götürüp, sinemada öpüşüp akşama doğru da sevişme hayalleri kurmayın. Klişeleri aşın. İlk buluşmanızı uzatmayın. Amacınızın yatak olmadığı mesajını verir bu kadına. Ve kadınlar, aslında amacı yatak olan erkekleri daha çekici bulsalar da, kendilerini ağırdan satmak isterler. Sağlıklı bir kadın ilk buluşmada sevişmek istemez. İstese de istemez. Bunun nedeni, erkeğin yeterince mücadele ettiğine emin olmayacak olması. Ayrıca, tanımadığı bir kadınla sevişebilen bir erkek asla çekici değildir! Bunu sakın unutmayın. Kadınlar, erkeklerin aksine sevişmeyi duygusal bir eylem olarak görürler. Sevişmek bir ilişkide başlangıç değildir. Bir basamaktır. İlk buluşmada sevişen erkek şu mesajı verir “dişi olsun da yeter. Herkes olabilir” oysa kadın özel olmak ister. “Seni tanıdıkça daha fazla etkilendim” demenizi ister. “Göründüğünden çok daha fazlasısın” demenizi ister. Kadınlar sizin başınıza gelmiş en mükemmel şey olmak isterler. Bu şekilde kendilerinin özel olduğunu düşünerek egolarını tatmin ederler. İlk buluşmada sinemaya götürüp Terminatör izlerken öpüşmek hemen ardından evde ya da arabada sevişmeye çalışmak çok alalede bir davranış biçimi. Ayrıca, erkek için de hemen teslim olan kadın çekici değildir. Gözden düşürür kendini. Erkekler bir kadının zor elde edilir olduğunu bilmek isterler. Çünkü böylece zaferleri yücelir. “Zor elde edilir, herkesle birlikte olmayan bir kadının kalbini kazandım ben” diye zafer narası atar. Klasik olmayın. Rahat olun ama acele de etmeyin. Birkaç buluşma hayat, toplum ve evren üzerine olsun.

Klasik erkeklerin modasının geçtiğinin farkına varın. Ilık, menekşe kokan bir yaz gecesinde, dolunaya bakarak “Combien coute la demi-pension d’une chambre? Et, la chemise n’est pas bien lavée!” diyerek pek çok kızı büyüleyebileceğiniz günler eskide kaldı. Artık herkesin dört dil bildiği gerçeğiyle yüzleşin.

Bu sanat için de geçerli. Genel kültürünüzün kadını etkileyeceğini bilmelisiniz. Ama kadınlar göründükleri kadar sanat düşkünü değildirler. 45 dakika boyunca Michalengelo’ın Nu tabloları hakkında konuşabilecek kadar bilgili olduğunuzu elbette biliyoruz. Ancak Renoir tablolarındaki tutuculuk, Aivazovski’nin kır manzarası düşkünlüğü ya da Picasso bir kadın için zevkli bir sohbet konusu değildir.

12- ANILARINIZI ANLATMAYIN!
Kadınlar buluşmalarda oturup uzun uzun anılarını anlatan erkekleri sıkıcı bulurlar. Anılarınız elbette komiktir. Bunu inkar etmiyorum. Elbette arkadaşınıza ateş ve deodorant ile yaptığınız o şaka çok komik, ama sırası değil. Ama oturup askerlik anılarını, maç anılarını, kavga anılarını anlatmanız da çok itici. Anlatma işini kadınlara bırakın. Onların anlattıkları şeylerin hiç komik olmadığını, çok alelade olduğunu fark etseniz bile ilginizi kesmeyin. Sözlerini asla kesmeyin! Yorumsuz da bırakmayın. Yorumlarınız çok yalaka olmasın. “Canim çoq tatlisin” seviyesinde olmasın. Konudan kopmayın. Parmağını tost makinesinde yaktığını anlatan bir kadına “çok güzel bir anı, vallahi koptum gülmekten” diye yorum yaparsanız akşamı yalnız ve neşesiz geçirebilirsiniz. Evet bu kadar önemli, evet bu kadar hayati. Eğer niyetiniz sevişmekse bile, öncesinde ve sonrasında epey şey dinleyeceğinizi unutmayın. Ancak önemlisi şu, siz anlatmayın! Gizemli görünün. Kadın sorsun. “Anlatmadığı kimbilir ne kadar çok şey var” diye düşünsün. Ağzınızdan kelimeleri tek tek uğraşarak elde etsin. Sizi konuşturmak için çabalasın bırakın da. Saatlerce susmayı bilin.

13- EŞYALARINIZI TANITMAYIN!
Evinize mi geldi? Tek tek her şeyi tanıtmayın. Uğurlu vazonuzu tanımak zorunda değil ki? Kafanızı çarpıp kırdığınız Yin Yang motifli ayna da hiç çekici değil. Daha çekici olanı yarattığınız gizem olacaktır. Masanın üzerinde duran yarısı siyah yarısı mor bir deve heykeli onun için gizemdir mesela. Onu görür görmez “bunu Göreme’de beş liraya aldım” derseniz tüm gizemin içine sıçarsınız. Önemsiz bir şey bu evet. Ama şöyle söylemek var. “O mu? Önemsiz bir şey. Pozitif bir havası var” böylesi daha çekici değil mi? Ancak o sorarsa anlatın. Ancak o merak ederse söyleyin. Ona bilmek istediğinden fazlasını sunmayın. Öğrenci evinizde bulaşık makinenizin olduğunu söylemeniz hiçbir şey ifade etmez onun için. Ya da Kaddafi fotoğrafları biriktirdiğinizi. “Aa bu ne? Deden mi bu?” diyorsa hemen kahkahayı patlatmayın. Cahilliğini yüzüne vurma geri zekalı! Sen doğuştan tarih mı biliyordun! Sakin ve olgun bir şekilde, sıcaklığınızı hissettirecek kadar yaklaşıp “Hayır, bu İsrail’in özgürlük savaşçısı Yaser Kaddafi’nin fotoğrafı” deyin. Ezilen halklara karşı duyduğunuz ilgiyle büyüleyin.

14- ÇOCUKSU YÖNÜNÜZÜ DE BELLİ EDİN!
Diyelim ki evinize geldi. Evin içinde yürürken gözüne çarpan bir oyuncak ona çekici gelecektir. “Çocuksu bir yönü var” diye düşünecektir. Bu kadına “güvenilir” mesajı verir. Çünkü her kadın çocuktur. Çünkü her kadının içinde yaşamadığı çocukluk anıları, sahip olamadığı oyuncakların hüznü vardır. Erkekler kadar rahat çocukluk yaşayamadıkları bir toplumdayız çünkü. Çocukluk fotoğraflarınızı gösterin. Tutup da sünnet fotoğraflarınızı göstermeyin. Sünnet törenleri, Carl Gustav Jung’a göre kadınlarda olumsuzlanır. Şaşalı sünnet törenlerini gören kız çocukları buna hayranlıkla karışık bir kıskançlık duyarlar. Zamanla bu eşitsizlik algısı pekişir ve adet gördüğünde kendisini kirli hissetmesi gibi, eksik ve kusurlu hisseder. Erkekte olan bir organ onda olmamıştır. O eksik doğmuştur. Sanki hiç sünnet töreniniz olmamış gibi davranın. Pek çok kadının taşıdığı bu yaraya dokunmayın. Askerlik anılarının da benzer etkiler taşıdığı modern psikolojide tartışılmaktadır.

15- SİZİ YENMESİNE İZİN VERİN!
Size sulu şakalar yapmasına, sizi bozmasına, hatta küçük duruma düşürmesine izin verin. Laf mı soktu. Gözüne bakıp gülümseyin. Tokat mı attı. Sırıtın. Çenenize mi vurdu, tam o esnada dil çıkarın. Ancak aşırıya kaçmayın. Ona yaşattığınız bir zaferi gece bir öpücükle geri alacaksınız.

16- HEDİYENİZ NADİR VE ÖZEL OLMALI
En pahalı hediyeyi almış olmanız aslında bir şey ifade ediyor. Bu da onun için nelerden vaz geçebileceğinizi. Ancak hediyeye de duygusal açıdan bakar kadınlar. Bir kadına verdiğiniz hediye beş liraya alınmış olabilir. Ama sizin için çok manası olan bir şeyse bu kadına “kendisi için çok özel bir şeyi benimle paylaşıyor. Demek ki bana çok değer veriyor” mesajını verir. Bu da onun egosunu tatmin edecektir. Ona çocukluğunuzdan kalma, bir bacağı kırık oyuncak askerinizi hediye edin. Mutluluktan uçacaktır.

17- İŞİNİZDEKİ BAŞARILARINIZI BELLİ EDİN!
Her ne kadar, sürekli işini anlatan erkekler itici olsa da, bir kadın her zaman başarılı bir erkekle birlikte olmuş olmak ister. İşinizde patronunuzdan duyduğunuz iltifatı anlatmayın. Sakın ha! Bir başka erkeğin sizden daha başarılı olmuş olması, bir başka erkeğin sizden daha üst konumda bulunmuş olması ikilemi kadında olumsuzlanır. Daha basit söylemek gerekirse, patronlar dururken çalışanları seçmiş olmak hiç de ego tatmin eden bir şey değildir. Siz orada patron konumunda değilseniz, patron iltifatı hiç de çekici değildir. Hiçbir kadın “ikincil konumdaki erkeği seçtim” diyerek tatmin olmaz. Elbette tüm erkekler birincil olamaz. Ama bu ikilemi göz önüne sermeyin. “Başarılı, ama önü kesilen erkek” olun. “patron olmak hakkı, ama istemedi” erkeği olun. “Yükselebilirdi rahatça, ama konumundan memnundu” erkeği olun. “Patron olmak bana göre değil, ben para için çalışmıyorum” erkeği olun gerekirse. Yalan mı? Elbette yalan. Ama kapasitesi olup da fırsatları iten erkek çekicidir. Kapasitesi ve fırsatları olmayan erkek itici.

18- TRAVMATİK ANILARINIZI ANLATMAYIN!
Psikolojinizdeki bozuklukları, yaşadığınız depresyonları, terk edilme anılarınızı kesinlikle anlatmayın. Şunu sakın unutmayın, kadınlar erkeklere etiket yapıştırmaya bayılırlar. “Psikolojisi bozuk” etiketi onun için bir kozdur. Siz onu güzel bulmazsanız o da bu kozu oynayarak egosunu tamir edecektir. Size etiket vurmak için hiçbir fırsatı kaçırmayacağına emin olabilirsiniz. Terk edilme anılarına gelince. Hiçbir kadın, bir başka kadının terk ettiği erkeği kabul etmek istemez. “ikinci el” gibi düşünün. “Terk ettiyse eğer bir bildiği vardır” diye düşünür. Evet bu kadınlar arası görünmez bir ittifaktır. Ama siz de oturup ona gerçekleri anlatırsanız bedeli bu olur. Bırakın bilmesin gerçekleri. Sorarsa eğer diplomatik cevaplar verin. Size etiket vurmasına neden olabilecek kozlar vermeyin eline. Eğer bir defa sizin geveze olduğunuzu kafasına yerleştirirse, üç yıl sonra ayrılık bahanesi olarak bunu karşınıza çıkaracaktır. Kadınlar sizi kusurlu kendilerini ise kusursuz göstermek için ellerinden gelen her şeyi yaparlar. Kadınlar için siz her zaman sorunlu, her zaman eksik ve kusurlusunuzdur. Kusursuz görünmeye çalışsanız bu defa da kusurunuz bu olur. En iyisi doğal olun, rahat olun, kusursuz görünmeye çalışmayın. Kusursuz olduğunuzu inkar etse de, içten içe biliyorsa o sizindir.

19- İYİ ÖPÜŞTÜĞÜNÜZÜ İYİ SEVİŞTİĞİNİZİ BELLİ ETMEYİN!
Elbette bir sürü sevgiliniz oldu bir sürü kadınla birlikte oldunuz. Ama bunu bilmesi sizi önemli yapmaz. Ona “çok kadın geçti elimden” diyerek onu elde edemezsiniz. Böyle bir ego tatmininin yeri değil. Bunu liseli erkeklere karşı yaparak onların hayranlığını kazanabilir hayallerini süsleyebilirsiniz. Ama olgun insanlar böyle yapmaz. Her sevişmeniz ilk sevişme gibi olmalı. Nasıl seviştiğiniz kadının başka erkeklerden, sizden daha fazla zevk almış olmasını düşünmek bile sizi delirtebiliyorsa bu kadın için de geçerlidir. Başka bir kadınla sevişmiş, başka bir kadın tarafından orgazm edilmiş olmanız onun için olumsuzdur. Tek olmak isterler. En güzel olmak isterler. Ayrıca, kötü öpüşen değil, amatörce öpüşen erkek çekicidir. Böylece her önünüze gelenle öpüşmediğinizi gösterirsiniz. Böylece kadına bu “özel bir şey” olarak görünür. Öpüşerek ona bir lütuf bahşedersiniz. Evet bunu amatörce öpüşerek yapabilirsiniz. Sevişirken de aynısı geçerli.

20- FOTOĞRAFLAR ÇEKİN!
Fotoğraflar sizinle birlikte ve mutlu olduğunu bilinçaltına kanıtlayacak delillerdir. Ayrıldığınızda çevresinde size dair eşyalar görüyorsa sizi hatırlayacaktır. Ve size yapıştırdığı etiketler onu rahatsız edecek, kendi kendini sorgulayacaktır. Kadınlar ayrılmak istediklerinde bunu haklı çıkaracak her şeyi yaparlar. Eğer haklı çıkacak neden bulamazlarsa uydururlar. Sahte anılar üretirler. Birden bire yedi yirmidört kavga eden çifte dönüşürsünüz kafasında. Kadın için yaşadığınız mutlu anılar öfke anında yoktur. Siz sürekli mutsuz bir çift oluverirsiniz. Sahte anılar üretirler, sahte kavgalar hatta. Bunların tek amacı, “haksız bir şey yapmadım” diyebilmeleridir. Bu noktada, kendi vicdanlarını temize çıkarmak için sizi rahatlıkla gözden çıkarabilirler. Bunu sakın unutmayın. Bunu önlemek için, ayrılık zamanlarında ona gerçeği gösterecek eşyalardır. Öfkeli olduğunda öfkesini yatıştıracak gülümseyen bir fotoğraftır mesela.

21- FARKLI HOBİLERİNİZ OLSUN!

Çok farklı ilgi alanlarınız olduğunu gösterin. Mesela, parkta çocuklara Kalavela destanından parçalar anlatmaktan zevk aldığınızı söyleyin. Fakat çılgınca hobiler daha çekicidir. Elektrikli testerelere ilgi duyduğunuzu söylemeniz, Baltık destanlarına ilgi duyduğunuzu söylemenizden daha çekici gelecektir. Darbeli matkaplar üzerine yaptığınız görsel bir sunumla kadını mest edin. Anal seks oyuncaklarının bir buçuk milyon yıl yaşında olduğunu bilmenizle şaşırtın. Napalm yapmanın üç yolunu anlatarak büyüleyin. Yahudi soykırımıyla ilgili espriler yapın. Hayatı tiye aldığınızı gösterin.

Güncel konular hakkında bilgili olduğunuzu gösterin. Ona Yugoslavya’nın yıkıldığını ve 13 devlet kurulduğunu bilip bilmediğini sorun. Elbette hiçbir kız bilmez. Ancak onların bilmediği şeylerle onları büyüleyebilirsiniz. Mesela IMI Desert Eagle’ın 50 kalibrelik “Action Express” mermi ateşleyebilen tek silah olduğunu ve 1568 f-pound enerjiyle bu 300-grain’lik mermiyi ateşlediğinde merminin saniyede 473 metre hızla yol aldığını anlatın. Ağzı açık kalacak. Gıdalar konusunda bilginizi gösterin. Patates kızartmasının en besleyici gıdalardan olduğunu ve sürekli yenmesi gerektiğini çünkü 100 gram patates kızartmasında 4 mg C vitamini olduğunu bunun da günlük önerilen miktarın %10’u demek olduğunu, her gün 1000 gram patates kızartması yiyerek kesinlikle bağışıklık sistemini tavan yaptırabileceğini anlatın. Etkisini kısa sürede göreceksiniz.Tıbbi konularda bilgili olduğunuzu da gizlemeyin. Onda Stendhal Sendromu olup olmadığını inceleyin. 20-40 yaş arası yalnız, çirkin ve mutsuz kadınların pek çoğunda bu hastalığın olduğunu söyleyerek hüzünlü bir hava uyandırın. Yine genel kültürünüzle etkileyin. Mayıs ayının isminin Latince Maius Mencius’dan geldiğini ve “tanrıça Maia’nın ayı” demek olduğunu söyleyin. Haziran ayının isminin Süryanice sıcak anlamına gelen Hazuran’dan geldiğini söyleyin. Hiç sıkılmadan dinleyecektir. Facialar her zaman anlatılabilecek konulardandır. Dinleyen kişinin kalp atışlarının hızlanmasına, nefes alış verişlerinin hızlanmasına neden olurlar. 1989’da bir Boeing 737’nin motorları kapalı bir şekilde uzun bir mesafe katettiğini, East Midlands Havaalanına kadar motorları çalışmadan geldiğini, bu harika pilotun havaalanına 400 metre kala uçağı m1 karayoluna çaktığını ve içindeki 47 yolcudan ve mürettebattan kimsenin kurtulamadığını anlatın. Hayatı ne kadar değersiz gördüğünüzü görüp felsefenize hayran kalacak. Yeri gelmişken. Hint felsefesi her zaman kadınların dikkatini çekmiştir. Ona kötülüğü temsil eden Pandava ve iyiliği temsil eden Kaurava’nın geçtiği Mahabbarata destanını anlatın. Bilginizle büyüleyebilecek çok şey bulabilirsiniz. Müzik konusunda sakın bilgisiz olmayın. Araştırın öğrenin. Mesela, MC Hammer’a ait Yesterday şarkısının sadece ABD radyolarında 7 milyon defa çaldığını, Kylie Minogue’un Thriller adlı albümünün 100 milyondan fazla sattığını anlatın.

22- BAŞINA BUYRUK OLUN!
Durduk yere ortadan kaybolan, özgür, dağınık, başına buyruk bir erkek her zaman çekicidir. Birden bire telefonlarınızın kapalı olduğunu anlayıp endişelensin. Üç gün sonra Manisa otogarında olduğunuzu belirten bir mesaj onu büyüleyecek ve “ne kadar özgür, ne kadar rahat, onu kaçırmamalıyım” diyecektir. Sizi kendisine bağlamak için daha fazla çaba sarfedecektir.


23- BAZEN DUYARSIZ OLUN!
Kadınlar asla ama asla hastabakıcı istemez. Bunu sakın unutmayın. Kolu mu incindi. Size ne? Karnı mı ağrıyor? Doktoru siz misiniz? Her şeyden önce, sizin onu aciz ve zor durumdayken görmenizi istemez. Kim kendisine acınmasını ister ki? Ona acıdığınızda öfkesini kazanırsınız. Kalbini mi kırdınız. Sormayın bile. Bir süre sonra kırılgan olmak yerine, sizinle daha uyumlu olmaya çabalayacaktır. Kadınlar kırılganlığı çoğu kez ilgi çekmek için kullanırlar. Sürekli kırılırlar. Neden? Kalplerini tamir etmek için ne kadar çaba sarfedeceğinizi görmek isterler. Onu mutlu etmek için ne kadar çaba harcayacağınızı görmek isterler. Ona bu tatmini vermeyin. Bilakis, çaba harcayan taraf o olsun.

24- İLİŞKİYİ HADDİNDEN FAZLA ÖNEMSEMEYİN!
Ayrılmak mı istiyor. Bırakın gitsin. Zerre umurunuzda olmasın. Size kız mı yok? Bir kız, ayrıldığında geride ağlayan bir erkek bırakmak ister. “Ne kaybettiğini bilsin” demek ister. Kendisini büyük bir kayıp olarak görür çünkü. “Beni kaybederek çok şey kaybetti” demek ister. Oysa ona bir hiç olduğunu hissettirin. “Onca şey yaşadık, gidiyorum, üzülmüyor bile” dediği an gittiğine bin pişman olacaktır. Geri döneceği kesindir. Geri döndüğünde kabul etmeyin, ayak direyin. Böylece zırt pırt ayrılık çıkarmayacaktır. Ancak, siz ayrılırsanız asla geri dönmeyin. Çünkü bunu yaptığınızda yaşadığı acının intikamını almak ister. Mutlaka acı çektirmek ister, ayrıldığınıza bin pişman etmek ister. E sizin de yapmak istediğiniz bu olmaz mı?

25- FANTEZİLERİNİZİ CANLI TUTUN!
Her sevişme bir fanteziye dönüşsün. Her gecenizi özel yapın. Unutmayın. Şiddetten ne kadar nefret etseler de her kadın şiddete karşı gizli bir heyecan duyar. Ona şiddetin her zaman orada durduğunu belli edin. Yatakta egemen konumda olun. Canını yakın. Canını yaktığınız ölçüde varsınız. Canını yaktığınız ölçüde erkeksiniz. Bir kadın, yatakta “canın yanmadı ya?” diyen erkekten nefret eder. Umursamaz olun, canını yakın. Morartın, kızartın. Gizli gizli bu morluklara bakıp mutlu olacaktır. Buna emin olun. Kim ne derse desin, kadın şiddeti arzular. Şiddet, ona erkeksiliğinizin bir kanıtıdır. Şiddeti esirgemeyin. Elinizi korkak alıştırmayın.

26- KİBAR KONUŞMAK ZORUNDA DEĞİLSİNİZ!
Basın küfrü. Evet. Ciddiyim. Ses tonu ve konuşma hakkında söylediklerimi elbette hatırlıyorum. Ancak düzgün konuşmak küfürsüz konuşmak demek değildir. O tamamen sesiniz ve konuşma şeklinizle ilgili. Küfür etmekten çekinmeyin. Garsona mı sinir oldunuz. İşte size yeni küfürlerinizi denemek için şahane bir fırsat! Sevgilinizin duyacağı şekilde küfredin. Böylece sizin ne kadar etken, ne kadar sert bir kişiliğiniz olduğunu görüp size hayran kalacaktır. Tiksindiğini söylese bile, her kadın küfrü çekici bulur. Erkeğin etkenliğini kadının ise edilgenliğini gösterir. Bu kadın için erkeksidir. Küfür etmeyen bir erkeğin erkekliği değer yitirir. Ana avrat sövün. Üzerinize bir şey mi döktü. Ona küfredin. Gece cezalandırılmak isteyen bir melek olacaktır. Buna emin olun.

27- İNSANLARIN İÇİNDE ÖZEL OLDUĞUNU HİSSETTİRİN.
Her kadın için yanındaki erkek bir el çantası gibidir. Diğer kadınlara gösterip benimki ne kadar güzel demek ister. Benimki ne kadar “benim” demek. Bunu bozmayın. Toplum içinde kadına tapın! Evet ciddiyim. Diğer kadınlara karşı hava atmasına aracı olun. Gece nasılsa sizin olacak. Gündüz başka kadınlara hava atmasına izin verin. Böylece elinize alacaksınız.

28- KOMİK OLDUĞUNUZU DA BELLİ EDİN!
Esprili olduğunuzu belli edin. II. Dönem Wittgenstein konulu bir konuşmada Temel reisin dilinin tutulması ile ilgili fıkrayı patlatın. Hayran bakışlara siz bile şaşıracaksınız.
Evde yalnız mısınız? Buzdolabına saklanın. Ona türlü türlü sürprizler vererek ilişkinizi canlı tutun. Karanlık odada birden bire, yatağın altından ayağını tutup korkutun ve eğlenin. Emin olun o da çok eğlenecektir. Söylemese bile, pek çok kadın heyecan arar, macera arar. Korku arar. Bir gecede tüm Saw serisini izleyin birlikte. Bu jestinizi yatağa bağlı olarak geçireceğiniz heyecan dolu dakikalar ile ödeyecektir size.

29- DURAĞANLIĞI ÖNLEMEK İÇİN BİRAZ KAVGA!
İlişkinizde sürekli mutluluk, mutluluğu sıradanlaştırır. Ona verdiğiniz mutluluğun değerini bilmesini istiyorsanız, ona acı da vermelisiniz. Böylece gülümsemenizi bir ödül olarak kutsayacaktır. Durmayın, kavga etmekten çekinmeyin. Kavga durağanlığa hapsolmuş, sıradanlaşmış ilişkileri canlandırmanın en etkili yoludur. Kavgayı başlatan da bitiren de siz olun. Ancak her zaman haklı konumda olmayın. Kadınlar özür dilemek istemezler. Özür dileyerek sizin egonuzu tatmin ettiklerini düşünürler. Özrü asla “kalbini tamir etmek” olarak görmezler. Siz de öyle görmeyin. Siz de özür dilemeyin. Ancak haksız olduğunuzu da itiraf etmesini bilin. Yoksa etiketi yersiniz: “sürekli kavga çıkarıyor”.
Ancak burada dikkat edilmesi gereken bir husus var. O da özrün kabahati örtmediği durumlar. Diyelim ki onu toplum önünde küçük düşürdünüz. Sokakta yürürken birden bire “bıyıkların da çok hoş” dediniz. Bu travmayı örtmek için özür diledikçe, bu travmayı tekrar yaşatırsınız. Hata mı yaptınız? Hiç bahsetmeyin. Olmamış gibi davranın. Böylece ona tekrar tekrar hatırlatmamış olursunuz.

30- SAÇLARDA AKLAR

Saçında birkaç tel ak olan erkekler daha çekicidir. Saçları tamamen beyaz olanlar değil. Saçların içinde birkaç tel beyazlık, erkeğin olgunluğunu ifade eder. Kadınlar buna bayılır. Pek çok sevilen ünlüde aynı şeyi göreceksiniz.

31- KENDİNİZE AİT DANS FİGÜRLERİ
Kendinize özgü dans figürleri yaratın. Genç kızların klasik dansları sevdiği büsbütün yalandır. Genç kızlar, tıpkı genç erkekler gibi moda olan popüler ve hareketli dansları sever. Klasik dansları bilmediğiniz için üzülmeyin. Tamamen size özgü, tamamen kuralsız kendi figürlerinizle onu etkileyin. Bırakın klasik dansları 30 yaş üstü kadınlar sevsin. Hint dansları yapmaya çalışın. Kıpti figürleri sergileyin. Maya kabartmalarındaki figürleri deneyin.

32- KISKANMAYIN!
Kıskanmadığınızı belli edin. Kadınlar, erkeklerin aksine kıskançlığı çok farklı yorumlarlar. Erkeğin kıskanması onlar için hem sevgisinin bir ölçüsüdür, hem de istemedikleri olumsuz bir engeldir. Bu dengeyi sağlamak zordur. En iyi çözüm ise hiç kıskanmamaktır. Bunun izlerini kısa süre sonra göreceksiniz. Sizi kıskandırmak için başka erkeklerle konuşacaktır. Aldırmayın. Başka erkeklerle el ele tutuştuğunu mu gördünüz? Tek niyeti sizi kıskandırmaktır. Zira, kıskanılmaması egosunu incitir.

33- KADIN SEÇİCİLİĞİNİ HESABA KATIN
Schopenhauer’un Aşk Üzerine adlı eserinde bahsettiği kadın seçiciliği, özetle kadının kendisine birebir benzeyeni değil bilakis kendisiyle simetrik olanı seçtiğini ifade eder. Kadınlar kendileri gibi olan erkekler istemezler. Schopenhauer’a göre, uzun boylu kadınlar kısa boylu erkekleri, kısa boylu kadınlar ise uzun boylu erkekleri çekici bulurlar. Bunun nedeni genetik melezleşmedir. Böylece çocuğu normal bir boya sahip olacaktır. Yine çok beyaz tenli kadınlara koyu tenin çekici gelmesi de bundandır.
Yine Schopenhauer’in aynı kitapta bahsettiği ve herkesin bildiği diğer husus ise simetrinin çekiciliğidir. Arı kovanından meyvelere kadar doğada her biyolojik yapı simetrik olma çabasındadır. Simetri, sağlıklılığın bir ifadesidir. Kadınlar simetrik yüzler, simetrik ve sağlam bir vücut ararlar. Top sakal, yüzü daha simetrik gösterdiği için çekicidir mesela.

34- PSİKOLOJİK KÖKENLERİ HESABA KATIN!
Pek çok kadın, çocukluğunda yaşadığı anılar, eski ilişkileri, ailesi gibi etkenlerin güdümündedir. Elektra kompleksi olarak da bilinen, babaya karşı hayranlıkla karışık cinsel arzu tahmin ettiğinizden çok fazla görülür. Kızların ilk tanıdığı erkek çoğunlukla babalarıdır. Kafalarında oluşan erkek imajı babalarının imajıdır. Nasıl erkek çocukları annelerine yakınlık duyuyorlarsa, kız çocukları da genellikle babalarına yakınlık duyarlar. Temel manada, ilk tanıdıkları karşı cins olmasının yanında, aile içindeki koruyucu rolü, sertliği, iriliği kız çocuğunu büyüler. Freudcu yorum, kız çocuklarının büyüdüklerinde babalarına benzer erkekleri aradıklarını ifade eder. Babası sigara içmiyorsa, siz sigara içiyorsanız şansınız düşecektir. Ancak yine de kızların sevgililerini babalarıyla kıyaslama özellikleri de vardır. Bu annelerine karşı duydukları empatinin sonucudur. Babasına benzemeniz yetmez. Babasından daha iyi olmanız gerekir. Bu aslında türün ilerlemesiyle ilgili bir olgudur. Yine de, en basit ifadeyle, babası gibi görünün, babasının kullandığına benzer parfümler kullanın. Babasının cümlelerini taklit edin. Size duyduğu güven, sevgi, sempati artacaktır.

35- BİYOLOJİK ETKENLERİ HESABA KATIN
Adet dönemleri gibi pek çok biyolojik etkiyi hesaba katın. Ancak şunu sakın unutmayın. Adet döneminde hoşgörülü erkek asla göründüğü kadar sempatik değildir. Kadınlar adet dönemlerini özgürlüklerini genişletmek, kafalarına göre davranabilmek, ağızlarına gelenleri söylemek için bahane olarak kullanırlar. Adet döneminde duyarsız olun. Özel bir muamele yapmayın. Çünkü hiçbir şekilde yaranamazsınız. Size öfkesini kusmak için bir ay beklemiştir. Buna izin vermeyin. Tanrı aşkına, 2 liraya ağrı kesici bulabilecekleri bir dünyada yaşıyoruz! Yutmayın bu numarayı.

36- ANLAMADIĞINIZI DÜŞÜNÜP YILMAYIN
Kadınlar her zaman “erkekler bizi anlamıyor” derler. Bu aslında tamamen savunma mekanizmasıdır. Kadınlar, boşluklarını, cahilliklerini, zayıflıklarını ve kusurlarını “anlaşılmazlık” maskesiyle gizlerler. “Ben bir şey bilmiyorum” demezler “Beni anlamıyorsun” derler. “Hiçbir şey düşünemiyorum” demezler doğal olarak “Kimse beni anlayamıyor” derler. Ne kadar anlaşılmaz bir hazine olduklarını düşünerek egoları tatmin olur. Daha önce de bahsettiğim gibi, insan davranışlarının en temel hedefi tatmindir. Beni anlamıyorsun dediyse "cahilsin" deyin. Açıksözlü olun. Etkilenecektir bundan.

37- TABULARINIZI AŞIN!
Porno izlediğinizi saklamayın. Emin olun kadınların tamamı, tüm erkeklerin porno izlediğini bilir. Kimi kandırıyorsunuz? Seksen dvd’yi dolduracak kadar büyük arşiv yaptığınızı saklamayın şimdi. Gözüne bakarak yalan mı söyleyeceksiniz? Porno izlediğinizi söyleyin. Bu zannettiğiniz kadar korkunç bir şey değil. Bunu bilmesi sizi daha iyi tanıdığını ona hissettirecektir. Hatta birlikte izleyin. Bukkake, peeing, prego, zoofili, mature izleyin birlikte. İşte size yeni heyecanlar! Kendi sevişmelerinizde denemek için yeni fırsatlar, yaratıcı fikirler!

38- BAŞKASININ TAVSİYESİYLE İŞ YAPMAYIN!
Ne oluyor? İnternetten tavsiye arayacak kadar umutsuzluğa mı düştün? Neyin var senin? Bu tavsiyeleri okuyabilirsin evet ancak, ne var ki; internetten, eşten dosttan öğrendiğiniz tavsiyelerle asla bir kadının kalbini kazanmaya çalışmayın. Bunu yaptıysanız dahi itiraf edin… Şu, gerçek olan tek şeydir… Size aşık olmalı. Sadece size. Olmak istediğiniz kişiye değil. Iron Man gibi görünmek istiyorsanız yapmayın. Eğer Iron Man arasaydı ona aşık olurdu. Onun aradığı sizsiniz. Sizin içinizde taşıdığınız gerçek kişiliğiniz. Gerçek varlığınız. Eğer bir süper kahraman vaat edip sıradan bir insan çıkarsanız her şeyi mahvedersiniz. Aksine, sadece kendinizi vaat edin. Sadece kendiniz olun. Onca psikolojik, fizyolojik, evrimsel, sosyolojik tavsiye birer zırvadan ibarettir. Gerçek olan tek bir şey vardır… Aşıksa, aşıksan, gerisi lafü güzaf.

Erkekler için hazine değerinde tavsiyeler, tüyolar.

Bu yazı, kızları etkilemek isteyen erkeklere hitap ediyor. Sakın bu yazıyı kız arkadaşınıza okutmayın. Eğer etkilemek istediğiniz kız bu yazıyı okursa şansınız kalmaz. Silahlarınızı öğrenmiş olur. Bu yazı sadece erkeklere hitap ediyor.

1- DOĞAL KOKUN!
İnsan, tıpkı diğer pek çok memeli gibi terinde hormonlarını da taşır. Erkekler, dönem dönem terlerinde erkeklik hormonlarını bulundururlar. Bu hormonlar da kadınlara “cinsel ilişkiye hazırım” mesajı verirler. Kadınlar bu hormonal kokular sayesinde erkeğe karşı cinsel olarak duydukları ilgiyi artırırlar. Pek çok pahalı parfüm markası, parfümlerine bazı hayvanların terlerinden elde edilen hormonal kokuları işte bu nedenle koymaktadır. Sonuç olarak, doğal kokun. Koltukaltınızı sürekli tıraş etmeyin. Koltukaltı tüyleri bu hormonal kokular için ideal yerlerdir. Sürekli tıraşlı olursanız kokunuzu hiçbir şekilde belli edemezsiniz. Bu da cinsel ilişkiye hazır olduğunuz mesajını kadına ulaştıramayacaktır.

2-VÜCUT ÇALIŞIN!
En basit ifadeyle, kadınlar kaslı erkeklere bayılırlar. Bunun psikolojik açılımı ise şöyledir. Hayatta kalma açısından, erkekler kadınlara göre daha avantajlı görünmektedirler. Kadınlar bu dengeyi nasıl sağlarlar? Beklentilerini buna göre değiştirerek. Erkeklerde kas üretimini artıran kimyasallar erkeklik hormonlarıyla ilişkilidir. Kadınlarda bu hormonların üretimi çok düşük seviyede olduğu için kadınlar daha az kaslıdırlar. Kaslı bir erkek bu noktada kadına “erkeklik hormonlarının sağlıklı” olduğu mesajını verir. Fazlasını da verir. Kadınlar sahip oldukları bu fiziksel zayıflığı erkeklerle telafi ederler. Yani, kendisini özellikle hamilelik gibi tamamen zayıf olduğu dönemlerde koruyacak güçlü erkekler ararlar. Fiziksel güç kadın için korunma demektir. Kadın için hayatta kalma demektir. Hayat ise her şeydir. Bu yüzden kas yapın, kol kaslarına önem verin. Görünür kaslara önem verin.

3-SESİNİZE VE KONUŞMANIZA DİKKAT EDİN!
Olgun ve kalın bir ses kadınlar için çekicidir. Bunun psikolojik nedeni ise kadında erkeğin sağlıklı bir ergenlik geçirmiş olmasını ve hormonal olarak sağlıklı olmasını çağrıştırmasıdır. Kalın sesler ince seslere göre daha erkeksi ve çekicidir. Kalın sesli erkekler her zaman daha fazla tercih edilirler. Rutkay Aziz’in ses tonu neden bu kadar beğeniliyor hiç düşündünüz mü? Konuşma olarak da yavaş ve harflerin üzerine basa basa konuşan erkekler kadına “kendine güveniyor” mesajı verir. Bu yüzden, sesinizi kalınlaştırın. Yavaş ve olgun konuşun. Çok konuşmayın. Az ve öz konuşun. Böylece kadınlar daha fazlasını duymak için size sorular sormak zorunda kalacaktır. Bu da yeni sohbetlere yelken açmanız için bir fırsattır.

4-BİRBİRİNE YAKIN KAŞLAR.
Yapılan araştırmalar, zannedilenin aksine; birbirine yakın kaşların seyrek ve uzak kaşlardan daha çekici olduğunu ortaya çıkarmıştır. Bunun açıklaması ise beden diliyle ilgilidir. Erkekler, bir konuya dikkatlerini verdiklerinde kaşlarını çatarlar. Kadınlarla konuşurken bir kadına kaşını çatan erkek, -eğer sinirli değilse- bu o kadına dikkatini verdiğini gösterir. Kadın bu noktada bilinçli olarak farkına varmaz. Ama karşısındaki erkeğin beden dilini anlar. Kendisini özel hisseder. Daha rahat konuşur. Birbirine yakın ya da birleşik kaşların da sürekli olarak çatılmış gibi görünmesi kadınlara bu mesajı sürekli olarak verecektir. Eğer bu kaşlara sahip değilseniz, kadınlarla konuşurken kaşlarınızı hafiften çatın ve ona dikkat ettiğinizi, ona önem verdiğinizi gösterin! Not: kadınlarda bu fonksiyonu kalkık kaşlar yerine getirir. Kadınlar bir şeye dikkatlerini verdiklerinde bir kaşlarını kaldırırlar. Erkekler için kalkık kaş kadının erkeğe dikkatini verdiğini ve en önemlisi erkekle ilgilendiğini gösterdiği için olumlu bir mesajdır. Bu nedenle erkeğe çekici görünür. Kadınlar bu çekiciliği bildikleri için kaşlarını kaldırmaya onca çaba sarfediyorlar.

5- VÜCUTTA YARA İZLERİ
Yara izleri olan vücutlar kadınlara daha çekici görünür. Bunun açıklaması basittir. Erkeğin çetin çeviz olduğunu gösterir. Özellikle kavga kaynaklı yara izleri kadınlarda erkeğin cesur olduğunu gerekirse kavgadan da kaçınmayacağını gösterir. Vücudunuzda bir yara izi varsa ve bu hayati organlarınızda değilse çekicidir. Bunu sakın unutmayın. Yara izlerinizi belli edin. Yoksa da yeni izler oluşturun. Kadınlar buna bayılacaktır.

6- SAKAL
Yapılan araştırmalar, sakalı olan erkeklerin köse olan erkeklere göre daha çekici bulunduğunu ortaya koymuştur. Sakal, erkeği çok daha erkeksi gösterir. Uzun sakallardan ziyade kirli sakal olarak bilinen sakal çeşidi daha çekicidir. Kirli sakal, erkeğin hayata karşı vurdumduymaz olduğunu, aslında hayatı çok da umursamadığını, kendine ait bir dünyası olduğunu gösterir. Kadın bundan “özgüvenli bir erkek, başkalarına güzel görünmek için erkeksiliğinden ödün vermiyor” mesajını çıkaracaktır. Bu yüzden bırakın sakallarınızı kendi hallerine. Bırakınız uzasınlar!

7- KOYU TEN
Koyu tenler sıcak coğrafyada kadınlara çekici görünür. Soğuk coğrafyada yaşamıyorsanız koyu tenin daha avantajlı olduğunu bilmelisiniz. Koyu ten, koruyucu kimyasallardan ötürü bu renktedir. Bu kimyasallar güneşin zararlı ışınlarını önlemek için üretilir. Güneş ışınlarına maruz kaldıkça üretim artar. Buna halk arasında “bronzlaşma” denir. Bronz tenler kadınlara basit söylemek gerekirse “eve hapsolmuş asosyal biri değil” mesajı verecektir. Bütün gün bilgisayarın başında duran, bembeyaz tenli erkeklerin şansı düşüktür.

8- CESUR OLUN!
Tavus kuşu teoremi olarak da bilinen teorem, tavus kuşlarının nasıl oluyor da hayatlarını ve türlerini tehlikeye attığı halde bu denli süslü olduklarını anlamak için ortaya atılmıştı. Ancak daha sonra anlaşıldı ki bu teorem sayesinde tüm erkek canlıların anlaşılamaz pek çok davranışı açığa kavuşmuştu. Teoreme göre, erkekte hayatını tehlikeye atabilecek derece göze batan görünüşler kadınlarca çekici bulunmaktadır. Erkek tavus kuşları arasında en dikkat çekici tüylere sahip olan tavus kuşu, dişi tarafından seçilir. Bunun nedeni, dikkat çekici olmasının yarattığı tehlikedir. Tehlike ise mücadele ve cesaret gerektirir. Bir tavus kuşu eğer çok güzel tüylere sahip olduğu halde hala hayatta ise bu onun ne derece güçlü ve sağlıklı olduğunu gösterecektir. Bu nedenle dişi tarafından seçilir. Aynı şey yüksek sesle öten erkek kuşlar için de geçerlidir. Ötüşü sayesinde tüm düşmanları tarafından fark edilir. Ama bunu dişi kuş için çekici yapan şey, düşmanları tarafından fark edilmeyi göze ala ala ötecek kadar cesur olması ve sonunda hayatta kalmasıdır. Bu dişilerin erkeklere uyguladığı bir tür sınavdır.
Cesareti ahmaklıktan ayıran şey, potansiyele sahip olduğunuz zaman taşıdığınız cesarettir. Eğer gücünüz yoksa, zekanız yoksa, cesaret sizi yok eder. Bu da kadınlar için kimin güçlü, kimin zeki olduğunu anlamanın bir yoludur.
Özetle, toplum içinde dikkat çeken, tehlikeye atılan, ön plana çıkan, şaşalı giyinen erkekler çekicidir. Bunu sakın unutmayın! Kırmızı giyin. Kırmızı renk görüldüğünde metabolizma hızının %13.4 artığını biliyor muydunuz? Bu onun kalp atışlarının hızlanması, dudaklarına ve göğüslerine kan pompalanması demek. İnanmıyorsanız araştırın kendiniz görün.

9- DOĞAL DAVRANIN!
Kadınlar kasıntı erkekleri sevmezler. Bir erkek kadınla konuşmadan önce kırk saat hazırlık yapıyorsa bu kadınları etkilemez. Bunun yerine elini kolunu sallayarak gelen, buluşma saatine beş dakika geç gelen erkek daha çekicidir. Kadında “beni yeterince çekici bulmuyor, öyle bulsaydı buluşmaya yarım saat önceden gelir bir sürü hazırlık yapardı” düşüncesini uyandırır. Bu noktada, lütuf yapan kadın değil erkek olur. Birden bire roller değişir ve kadın sizi etkilemeye çalışır. Çünkü siz kadının özgüvenine zarar verirsiniz. Egosuna zarar verirsiniz. Egosunu tamir etmek ister. Sizi etkilemesi onun için bir göreve dönüşür. Sizi etkileyememiş olmak güzelliğini sorgulatacaktır. Kadında eğer bu hissi yaratırsanız en muhteşem gecenizi yaşarsınız. Ancak lütuf yapan konumuna düşmesini sağlarsanız etkilemek için taklalar atmanız gerekecektir.
Doğal davranın, etkilemeye çalışmayın. Bırakın egosu tatmin olmasın. Onun için hazırlanmış olduğunuzu belli etmeyin. İlk buluşmanıza hediyelerle gitmeyin. Durup da şiir okumayın. Dikkatinizi verdiğinizi belli edin evet ama ağzına da girmeyin. Telefon numarasını mı verdi. Hemen aramayın. Bir süre bekleyin. Hatta düşünsün “acaba etkileyemedim mi? Acaba güzel bulmadı mı beni? Acaba unuttu mu?” desin. Aradığınızda da ısrarcı olmayın. Israrcı erkekler kadının egosunu tatmin ederler. Sürekli arayarak onu ne kadar çok düşündüğünüzü belli etmeyin. Bırakın egosu tatmin olmasın ki tatmin olmak için sizin peşinize düşsün. Rahat olun. Kasmayın.

10- MADDİ ŞEYLERİ ÖNEMSEMEDİĞİNİZİ GÖSTERİN!
Parasal şeyleri önemsemeyen erkekler her zaman çekicidir. Jean Baudrillard bize israfın temel mantığını öğretti. İsrafı çekici yapan şey maddi gücünüzü ön plana koymasıdır. Eğer yere düşürdüğünüz elli lirayı aramıyorsanız sizin elli lira eksilse zarar görmeyecek kadar büyük maddi gücünüz olduğunu gösterecektir bu. Bir kadınla alışveriş yaparken fiyatlara odaklanmayın. “Hm.. Bu kaç liraymış? Bunun fiyatı neymiş?” demeyin. Fiyat diye bir şey hiçbir zaman olmamış gibi davranın. Şöyle düşünecektir “demek ki maddi şeyleri önemsemiyor. Demek ki alışveriş yaptığımda başımın etini yemeyecek.” En pahalı en lüks yerlere götürecek kadar hayvanlık yapmayın. Bir yere pahalı diye gidilmez! Hayvan! Eğer bir yere götürecekseniz, atıyorum bu yemek yiyeceğiniz bir yerse, en pahalısına götürmek yerine farklı olan, özel olan bir yere götürün. Mesela, “buranın balık yemekleri şahane oluyor” deyin. Böylece eşsiz zevkinizin ve parasal rahatlığınızın farkına varan kız sizden etkilenecektir.

11- KLASİK ÇİZGİLERİ AŞIN!
İlk buluşmada sinemaya götürüp, sinemada öpüşüp akşama doğru da sevişme hayalleri kurmayın. Klişeleri aşın. İlk buluşmanızı uzatmayın. Amacınızın yatak olmadığı mesajını verir bu kadına. Ve kadınlar, aslında amacı yatak olan erkekleri daha çekici bulsalar da, kendilerini ağırdan satmak isterler. Sağlıklı bir kadın ilk buluşmada sevişmek istemez. İstese de istemez. Bunun nedeni, erkeğin yeterince mücadele ettiğine emin olmayacak olması. Ayrıca, tanımadığı bir kadınla sevişebilen bir erkek asla çekici değildir! Bunu sakın unutmayın. Kadınlar, erkeklerin aksine sevişmeyi duygusal bir eylem olarak görürler. Sevişmek bir ilişkide başlangıç değildir. Bir basamaktır. İlk buluşmada sevişen erkek şu mesajı verir “dişi olsun da yeter. Herkes olabilir” oysa kadın özel olmak ister. “Seni tanıdıkça daha fazla etkilendim” demenizi ister. “Göründüğünden çok daha fazlasısın” demenizi ister. Kadınlar sizin başınıza gelmiş en mükemmel şey olmak isterler. Bu şekilde kendilerinin özel olduğunu düşünerek egolarını tatmin ederler. İlk buluşmada sinemaya götürüp Terminatör izlerken öpüşmek hemen ardından evde ya da arabada sevişmeye çalışmak çok alalede bir davranış biçimi. Ayrıca, erkek için de hemen teslim olan kadın çekici değildir. Gözden düşürür kendini. Erkekler bir kadının zor elde edilir olduğunu bilmek isterler. Çünkü böylece zaferleri yücelir. “Zor elde edilir, herkesle birlikte olmayan bir kadının kalbini kazandım ben” diye zafer narası atar. Klasik olmayın. Rahat olun ama acele de etmeyin. Birkaç buluşma hayat, toplum ve evren üzerine olsun.

Klasik erkeklerin modasının geçtiğinin farkına varın. Ilık, menekşe kokan bir yaz gecesinde, dolunaya bakarak “Combien coute la demi-pension d’une chambre? Et, la chemise n’est pas bien lavée!” diyerek pek çok kızı büyüleyebileceğiniz günler eskide kaldı. Artık herkesin dört dil bildiği gerçeğiyle yüzleşin.

Bu sanat için de geçerli. Genel kültürünüzün kadını etkileyeceğini bilmelisiniz. Ama kadınlar göründükleri kadar sanat düşkünü değildirler. 45 dakika boyunca Michalengelo’ın Nu tabloları hakkında konuşabilecek kadar bilgili olduğunuzu elbette biliyoruz. Ancak Renoir tablolarındaki tutuculuk, Aivazovski’nin kır manzarası düşkünlüğü ya da Picasso bir kadın için zevkli bir sohbet konusu değildir.

12- ANILARINIZI ANLATMAYIN!
Kadınlar buluşmalarda oturup uzun uzun anılarını anlatan erkekleri sıkıcı bulurlar. Anılarınız elbette komiktir. Bunu inkar etmiyorum. Elbette arkadaşınıza ateş ve deodorant ile yaptığınız o şaka çok komik, ama sırası değil. Ama oturup askerlik anılarını, maç anılarını, kavga anılarını anlatmanız da çok itici. Anlatma işini kadınlara bırakın. Onların anlattıkları şeylerin hiç komik olmadığını, çok alelade olduğunu fark etseniz bile ilginizi kesmeyin. Sözlerini asla kesmeyin! Yorumsuz da bırakmayın. Yorumlarınız çok yalaka olmasın. “Canim çoq tatlisin” seviyesinde olmasın. Konudan kopmayın. Parmağını tost makinesinde yaktığını anlatan bir kadına “çok güzel bir anı, vallahi koptum gülmekten” diye yorum yaparsanız akşamı yalnız ve neşesiz geçirebilirsiniz. Evet bu kadar önemli, evet bu kadar hayati. Eğer niyetiniz sevişmekse bile, öncesinde ve sonrasında epey şey dinleyeceğinizi unutmayın. Ancak önemlisi şu, siz anlatmayın! Gizemli görünün. Kadın sorsun. “Anlatmadığı kimbilir ne kadar çok şey var” diye düşünsün. Ağzınızdan kelimeleri tek tek uğraşarak elde etsin. Sizi konuşturmak için çabalasın bırakın da. Saatlerce susmayı bilin.

13- EŞYALARINIZI TANITMAYIN!
Evinize mi geldi? Tek tek her şeyi tanıtmayın. Uğurlu vazonuzu tanımak zorunda değil ki? Kafanızı çarpıp kırdığınız Yin Yang motifli ayna da hiç çekici değil. Daha çekici olanı yarattığınız gizem olacaktır. Masanın üzerinde duran yarısı siyah yarısı mor bir deve heykeli onun için gizemdir mesela. Onu görür görmez “bunu Göreme’de beş liraya aldım” derseniz tüm gizemin içine sıçarsınız. Önemsiz bir şey bu evet. Ama şöyle söylemek var. “O mu? Önemsiz bir şey. Pozitif bir havası var” böylesi daha çekici değil mi? Ancak o sorarsa anlatın. Ancak o merak ederse söyleyin. Ona bilmek istediğinden fazlasını sunmayın. Öğrenci evinizde bulaşık makinenizin olduğunu söylemeniz hiçbir şey ifade etmez onun için. Ya da Kaddafi fotoğrafları biriktirdiğinizi. “Aa bu ne? Deden mi bu?” diyorsa hemen kahkahayı patlatmayın. Cahilliğini yüzüne vurma geri zekalı! Sen doğuştan tarih mı biliyordun! Sakin ve olgun bir şekilde, sıcaklığınızı hissettirecek kadar yaklaşıp “Hayır, bu İsrail’in özgürlük savaşçısı Yaser Kaddafi’nin fotoğrafı” deyin. Ezilen halklara karşı duyduğunuz ilgiyle büyüleyin.

14- ÇOCUKSU YÖNÜNÜZÜ DE BELLİ EDİN!
Diyelim ki evinize geldi. Evin içinde yürürken gözüne çarpan bir oyuncak ona çekici gelecektir. “Çocuksu bir yönü var” diye düşünecektir. Bu kadına “güvenilir” mesajı verir. Çünkü her kadın çocuktur. Çünkü her kadının içinde yaşamadığı çocukluk anıları, sahip olamadığı oyuncakların hüznü vardır. Erkekler kadar rahat çocukluk yaşayamadıkları bir toplumdayız çünkü. Çocukluk fotoğraflarınızı gösterin. Tutup da sünnet fotoğraflarınızı göstermeyin. Sünnet törenleri, Carl Gustav Jung’a göre kadınlarda olumsuzlanır. Şaşalı sünnet törenlerini gören kız çocukları buna hayranlıkla karışık bir kıskançlık duyarlar. Zamanla bu eşitsizlik algısı pekişir ve adet gördüğünde kendisini kirli hissetmesi gibi, eksik ve kusurlu hisseder. Erkekte olan bir organ onda olmamıştır. O eksik doğmuştur. Sanki hiç sünnet töreniniz olmamış gibi davranın. Pek çok kadının taşıdığı bu yaraya dokunmayın. Askerlik anılarının da benzer etkiler taşıdığı modern psikolojide tartışılmaktadır.

15- SİZİ YENMESİNE İZİN VERİN!
Size sulu şakalar yapmasına, sizi bozmasına, hatta küçük duruma düşürmesine izin verin. Laf mı soktu. Gözüne bakıp gülümseyin. Tokat mı attı. Sırıtın. Çenenize mi vurdu, tam o esnada dil çıkarın. Ancak aşırıya kaçmayın. Ona yaşattığınız bir zaferi gece bir öpücükle geri alacaksınız.

16- HEDİYENİZ NADİR VE ÖZEL OLMALI
En pahalı hediyeyi almış olmanız aslında bir şey ifade ediyor. Bu da onun için nelerden vaz geçebileceğinizi. Ancak hediyeye de duygusal açıdan bakar kadınlar. Bir kadına verdiğiniz hediye beş liraya alınmış olabilir. Ama sizin için çok manası olan bir şeyse bu kadına “kendisi için çok özel bir şeyi benimle paylaşıyor. Demek ki bana çok değer veriyor” mesajını verir. Bu da onun egosunu tatmin edecektir. Ona çocukluğunuzdan kalma, bir bacağı kırık oyuncak askerinizi hediye edin. Mutluluktan uçacaktır.

17- İŞİNİZDEKİ BAŞARILARINIZI BELLİ EDİN!
Her ne kadar, sürekli işini anlatan erkekler itici olsa da, bir kadın her zaman başarılı bir erkekle birlikte olmuş olmak ister. İşinizde patronunuzdan duyduğunuz iltifatı anlatmayın. Sakın ha! Bir başka erkeğin sizden daha başarılı olmuş olması, bir başka erkeğin sizden daha üst konumda bulunmuş olması ikilemi kadında olumsuzlanır. Daha basit söylemek gerekirse, patronlar dururken çalışanları seçmiş olmak hiç de ego tatmin eden bir şey değildir. Siz orada patron konumunda değilseniz, patron iltifatı hiç de çekici değildir. Hiçbir kadın “ikincil konumdaki erkeği seçtim” diyerek tatmin olmaz. Elbette tüm erkekler birincil olamaz. Ama bu ikilemi göz önüne sermeyin. “Başarılı, ama önü kesilen erkek” olun. “patron olmak hakkı, ama istemedi” erkeği olun. “Yükselebilirdi rahatça, ama konumundan memnundu” erkeği olun. “Patron olmak bana göre değil, ben para için çalışmıyorum” erkeği olun gerekirse. Yalan mı? Elbette yalan. Ama kapasitesi olup da fırsatları iten erkek çekicidir. Kapasitesi ve fırsatları olmayan erkek itici.

18- TRAVMATİK ANILARINIZI ANLATMAYIN!
Psikolojinizdeki bozuklukları, yaşadığınız depresyonları, terk edilme anılarınızı kesinlikle anlatmayın. Şunu sakın unutmayın, kadınlar erkeklere etiket yapıştırmaya bayılırlar. “Psikolojisi bozuk” etiketi onun için bir kozdur. Siz onu güzel bulmazsanız o da bu kozu oynayarak egosunu tamir edecektir. Size etiket vurmak için hiçbir fırsatı kaçırmayacağına emin olabilirsiniz. Terk edilme anılarına gelince. Hiçbir kadın, bir başka kadının terk ettiği erkeği kabul etmek istemez. “ikinci el” gibi düşünün. “Terk ettiyse eğer bir bildiği vardır” diye düşünür. Evet bu kadınlar arası görünmez bir ittifaktır. Ama siz de oturup ona gerçekleri anlatırsanız bedeli bu olur. Bırakın bilmesin gerçekleri. Sorarsa eğer diplomatik cevaplar verin. Size etiket vurmasına neden olabilecek kozlar vermeyin eline. Eğer bir defa sizin geveze olduğunuzu kafasına yerleştirirse, üç yıl sonra ayrılık bahanesi olarak bunu karşınıza çıkaracaktır. Kadınlar sizi kusurlu kendilerini ise kusursuz göstermek için ellerinden gelen her şeyi yaparlar. Kadınlar için siz her zaman sorunlu, her zaman eksik ve kusurlusunuzdur. Kusursuz görünmeye çalışsanız bu defa da kusurunuz bu olur. En iyisi doğal olun, rahat olun, kusursuz görünmeye çalışmayın. Kusursuz olduğunuzu inkar etse de, içten içe biliyorsa o sizindir.

19- İYİ ÖPÜŞTÜĞÜNÜZÜ İYİ SEVİŞTİĞİNİZİ BELLİ ETMEYİN!
Elbette bir sürü sevgiliniz oldu bir sürü kadınla birlikte oldunuz. Ama bunu bilmesi sizi önemli yapmaz. Ona “çok kadın geçti elimden” diyerek onu elde edemezsiniz. Böyle bir ego tatmininin yeri değil. Bunu liseli erkeklere karşı yaparak onların hayranlığını kazanabilir hayallerini süsleyebilirsiniz. Ama olgun insanlar böyle yapmaz. Her sevişmeniz ilk sevişme gibi olmalı. Nasıl seviştiğiniz kadının başka erkeklerden, sizden daha fazla zevk almış olmasını düşünmek bile sizi delirtebiliyorsa bu kadın için de geçerlidir. Başka bir kadınla sevişmiş, başka bir kadın tarafından orgazm edilmiş olmanız onun için olumsuzdur. Tek olmak isterler. En güzel olmak isterler. Ayrıca, kötü öpüşen değil, amatörce öpüşen erkek çekicidir. Böylece her önünüze gelenle öpüşmediğinizi gösterirsiniz. Böylece kadına bu “özel bir şey” olarak görünür. Öpüşerek ona bir lütuf bahşedersiniz. Evet bunu amatörce öpüşerek yapabilirsiniz. Sevişirken de aynısı geçerli.

20- FOTOĞRAFLAR ÇEKİN!
Fotoğraflar sizinle birlikte ve mutlu olduğunu bilinçaltına kanıtlayacak delillerdir. Ayrıldığınızda çevresinde size dair eşyalar görüyorsa sizi hatırlayacaktır. Ve size yapıştırdığı etiketler onu rahatsız edecek, kendi kendini sorgulayacaktır. Kadınlar ayrılmak istediklerinde bunu haklı çıkaracak her şeyi yaparlar. Eğer haklı çıkacak neden bulamazlarsa uydururlar. Sahte anılar üretirler. Birden bire yedi yirmidört kavga eden çifte dönüşürsünüz kafasında. Kadın için yaşadığınız mutlu anılar öfke anında yoktur. Siz sürekli mutsuz bir çift oluverirsiniz. Sahte anılar üretirler, sahte kavgalar hatta. Bunların tek amacı, “haksız bir şey yapmadım” diyebilmeleridir. Bu noktada, kendi vicdanlarını temize çıkarmak için sizi rahatlıkla gözden çıkarabilirler. Bunu sakın unutmayın. Bunu önlemek için, ayrılık zamanlarında ona gerçeği gösterecek eşyalardır. Öfkeli olduğunda öfkesini yatıştıracak gülümseyen bir fotoğraftır mesela.

21- FARKLI HOBİLERİNİZ OLSUN!

Çok farklı ilgi alanlarınız olduğunu gösterin. Mesela, parkta çocuklara Kalavela destanından parçalar anlatmaktan zevk aldığınızı söyleyin. Fakat çılgınca hobiler daha çekicidir. Elektrikli testerelere ilgi duyduğunuzu söylemeniz, Baltık destanlarına ilgi duyduğunuzu söylemenizden daha çekici gelecektir. Darbeli matkaplar üzerine yaptığınız görsel bir sunumla kadını mest edin. Anal seks oyuncaklarının bir buçuk milyon yıl yaşında olduğunu bilmenizle şaşırtın. Napalm yapmanın üç yolunu anlatarak büyüleyin. Yahudi soykırımıyla ilgili espriler yapın. Hayatı tiye aldığınızı gösterin.

Güncel konular hakkında bilgili olduğunuzu gösterin. Ona Yugoslavya’nın yıkıldığını ve 13 devlet kurulduğunu bilip bilmediğini sorun. Elbette hiçbir kız bilmez. Ancak onların bilmediği şeylerle onları büyüleyebilirsiniz. Mesela IMI Desert Eagle’ın 50 kalibrelik “Action Express” mermi ateşleyebilen tek silah olduğunu ve 1568 f-pound enerjiyle bu 300-grain’lik mermiyi ateşlediğinde merminin saniyede 473 metre hızla yol aldığını anlatın. Ağzı açık kalacak. Gıdalar konusunda bilginizi gösterin. Patates kızartmasının en besleyici gıdalardan olduğunu ve sürekli yenmesi gerektiğini çünkü 100 gram patates kızartmasında 4 mg C vitamini olduğunu bunun da günlük önerilen miktarın %10’u demek olduğunu, her gün 1000 gram patates kızartması yiyerek kesinlikle bağışıklık sistemini tavan yaptırabileceğini anlatın. Etkisini kısa sürede göreceksiniz.Tıbbi konularda bilgili olduğunuzu da gizlemeyin. Onda Stendhal Sendromu olup olmadığını inceleyin. 20-40 yaş arası yalnız, çirkin ve mutsuz kadınların pek çoğunda bu hastalığın olduğunu söyleyerek hüzünlü bir hava uyandırın. Yine genel kültürünüzle etkileyin. Mayıs ayının isminin Latince Maius Mencius’dan geldiğini ve “tanrıça Maia’nın ayı” demek olduğunu söyleyin. Haziran ayının isminin Süryanice sıcak anlamına gelen Hazuran’dan geldiğini söyleyin. Hiç sıkılmadan dinleyecektir. Facialar her zaman anlatılabilecek konulardandır. Dinleyen kişinin kalp atışlarının hızlanmasına, nefes alış verişlerinin hızlanmasına neden olurlar. 1989’da bir Boeing 737’nin motorları kapalı bir şekilde uzun bir mesafe katettiğini, East Midlands Havaalanına kadar motorları çalışmadan geldiğini, bu harika pilotun havaalanına 400 metre kala uçağı m1 karayoluna çaktığını ve içindeki 47 yolcudan ve mürettebattan kimsenin kurtulamadığını anlatın. Hayatı ne kadar değersiz gördüğünüzü görüp felsefenize hayran kalacak. Yeri gelmişken. Hint felsefesi her zaman kadınların dikkatini çekmiştir. Ona kötülüğü temsil eden Pandava ve iyiliği temsil eden Kaurava’nın geçtiği Mahabbarata destanını anlatın. Bilginizle büyüleyebilecek çok şey bulabilirsiniz. Müzik konusunda sakın bilgisiz olmayın. Araştırın öğrenin. Mesela, MC Hammer’a ait Yesterday şarkısının sadece ABD radyolarında 7 milyon defa çaldığını, Kylie Minogue’un Thriller adlı albümünün 100 milyondan fazla sattığını anlatın.

22- BAŞINA BUYRUK OLUN!
Durduk yere ortadan kaybolan, özgür, dağınık, başına buyruk bir erkek her zaman çekicidir. Birden bire telefonlarınızın kapalı olduğunu anlayıp endişelensin. Üç gün sonra Manisa otogarında olduğunuzu belirten bir mesaj onu büyüleyecek ve “ne kadar özgür, ne kadar rahat, onu kaçırmamalıyım” diyecektir. Sizi kendisine bağlamak için daha fazla çaba sarfedecektir.


23- BAZEN DUYARSIZ OLUN!
Kadınlar asla ama asla hastabakıcı istemez. Bunu sakın unutmayın. Kolu mu incindi. Size ne? Karnı mı ağrıyor? Doktoru siz misiniz? Her şeyden önce, sizin onu aciz ve zor durumdayken görmenizi istemez. Kim kendisine acınmasını ister ki? Ona acıdığınızda öfkesini kazanırsınız. Kalbini mi kırdınız. Sormayın bile. Bir süre sonra kırılgan olmak yerine, sizinle daha uyumlu olmaya çabalayacaktır. Kadınlar kırılganlığı çoğu kez ilgi çekmek için kullanırlar. Sürekli kırılırlar. Neden? Kalplerini tamir etmek için ne kadar çaba sarfedeceğinizi görmek isterler. Onu mutlu etmek için ne kadar çaba harcayacağınızı görmek isterler. Ona bu tatmini vermeyin. Bilakis, çaba harcayan taraf o olsun.

24- İLİŞKİYİ HADDİNDEN FAZLA ÖNEMSEMEYİN!
Ayrılmak mı istiyor. Bırakın gitsin. Zerre umurunuzda olmasın. Size kız mı yok? Bir kız, ayrıldığında geride ağlayan bir erkek bırakmak ister. “Ne kaybettiğini bilsin” demek ister. Kendisini büyük bir kayıp olarak görür çünkü. “Beni kaybederek çok şey kaybetti” demek ister. Oysa ona bir hiç olduğunu hissettirin. “Onca şey yaşadık, gidiyorum, üzülmüyor bile” dediği an gittiğine bin pişman olacaktır. Geri döneceği kesindir. Geri döndüğünde kabul etmeyin, ayak direyin. Böylece zırt pırt ayrılık çıkarmayacaktır. Ancak, siz ayrılırsanız asla geri dönmeyin. Çünkü bunu yaptığınızda yaşadığı acının intikamını almak ister. Mutlaka acı çektirmek ister, ayrıldığınıza bin pişman etmek ister. E sizin de yapmak istediğiniz bu olmaz mı?

25- FANTEZİLERİNİZİ CANLI TUTUN!
Her sevişme bir fanteziye dönüşsün. Her gecenizi özel yapın. Unutmayın. Şiddetten ne kadar nefret etseler de her kadın şiddete karşı gizli bir heyecan duyar. Ona şiddetin her zaman orada durduğunu belli edin. Yatakta egemen konumda olun. Canını yakın. Canını yaktığınız ölçüde varsınız. Canını yaktığınız ölçüde erkeksiniz. Bir kadın, yatakta “canın yanmadı ya?” diyen erkekten nefret eder. Umursamaz olun, canını yakın. Morartın, kızartın. Gizli gizli bu morluklara bakıp mutlu olacaktır. Buna emin olun. Kim ne derse desin, kadın şiddeti arzular. Şiddet, ona erkeksiliğinizin bir kanıtıdır. Şiddeti esirgemeyin. Elinizi korkak alıştırmayın.

26- KİBAR KONUŞMAK ZORUNDA DEĞİLSİNİZ!
Basın küfrü. Evet. Ciddiyim. Ses tonu ve konuşma hakkında söylediklerimi elbette hatırlıyorum. Ancak düzgün konuşmak küfürsüz konuşmak demek değildir. O tamamen sesiniz ve konuşma şeklinizle ilgili. Küfür etmekten çekinmeyin. Garsona mı sinir oldunuz. İşte size yeni küfürlerinizi denemek için şahane bir fırsat! Sevgilinizin duyacağı şekilde küfredin. Böylece sizin ne kadar etken, ne kadar sert bir kişiliğiniz olduğunu görüp size hayran kalacaktır. Tiksindiğini söylese bile, her kadın küfrü çekici bulur. Erkeğin etkenliğini kadının ise edilgenliğini gösterir. Bu kadın için erkeksidir. Küfür etmeyen bir erkeğin erkekliği değer yitirir. Ana avrat sövün. Üzerinize bir şey mi döktü. Ona küfredin. Gece cezalandırılmak isteyen bir melek olacaktır. Buna emin olun.

27- İNSANLARIN İÇİNDE ÖZEL OLDUĞUNU HİSSETTİRİN.
Her kadın için yanındaki erkek bir el çantası gibidir. Diğer kadınlara gösterip benimki ne kadar güzel demek ister. Benimki ne kadar “benim” demek. Bunu bozmayın. Toplum içinde kadına tapın! Evet ciddiyim. Diğer kadınlara karşı hava atmasına aracı olun. Gece nasılsa sizin olacak. Gündüz başka kadınlara hava atmasına izin verin. Böylece elinize alacaksınız.

28- KOMİK OLDUĞUNUZU DA BELLİ EDİN!
Esprili olduğunuzu belli edin. II. Dönem Wittgenstein konulu bir konuşmada Temel reisin dilinin tutulması ile ilgili fıkrayı patlatın. Hayran bakışlara siz bile şaşıracaksınız.
Evde yalnız mısınız? Buzdolabına saklanın. Ona türlü türlü sürprizler vererek ilişkinizi canlı tutun. Karanlık odada birden bire, yatağın altından ayağını tutup korkutun ve eğlenin. Emin olun o da çok eğlenecektir. Söylemese bile, pek çok kadın heyecan arar, macera arar. Korku arar. Bir gecede tüm Saw serisini izleyin birlikte. Bu jestinizi yatağa bağlı olarak geçireceğiniz heyecan dolu dakikalar ile ödeyecektir size.

29- DURAĞANLIĞI ÖNLEMEK İÇİN BİRAZ KAVGA!
İlişkinizde sürekli mutluluk, mutluluğu sıradanlaştırır. Ona verdiğiniz mutluluğun değerini bilmesini istiyorsanız, ona acı da vermelisiniz. Böylece gülümsemenizi bir ödül olarak kutsayacaktır. Durmayın, kavga etmekten çekinmeyin. Kavga durağanlığa hapsolmuş, sıradanlaşmış ilişkileri canlandırmanın en etkili yoludur. Kavgayı başlatan da bitiren de siz olun. Ancak her zaman haklı konumda olmayın. Kadınlar özür dilemek istemezler. Özür dileyerek sizin egonuzu tatmin ettiklerini düşünürler. Özrü asla “kalbini tamir etmek” olarak görmezler. Siz de öyle görmeyin. Siz de özür dilemeyin. Ancak haksız olduğunuzu da itiraf etmesini bilin. Yoksa etiketi yersiniz: “sürekli kavga çıkarıyor”.
Ancak burada dikkat edilmesi gereken bir husus var. O da özrün kabahati örtmediği durumlar. Diyelim ki onu toplum önünde küçük düşürdünüz. Sokakta yürürken birden bire “bıyıkların da çok hoş” dediniz. Bu travmayı örtmek için özür diledikçe, bu travmayı tekrar yaşatırsınız. Hata mı yaptınız? Hiç bahsetmeyin. Olmamış gibi davranın. Böylece ona tekrar tekrar hatırlatmamış olursunuz.

30- SAÇLARDA AKLAR

Saçında birkaç tel ak olan erkekler daha çekicidir. Saçları tamamen beyaz olanlar değil. Saçların içinde birkaç tel beyazlık, erkeğin olgunluğunu ifade eder. Kadınlar buna bayılır. Pek çok sevilen ünlüde aynı şeyi göreceksiniz.

31- KENDİNİZE AİT DANS FİGÜRLERİ
Kendinize özgü dans figürleri yaratın. Genç kızların klasik dansları sevdiği büsbütün yalandır. Genç kızlar, tıpkı genç erkekler gibi moda olan popüler ve hareketli dansları sever. Klasik dansları bilmediğiniz için üzülmeyin. Tamamen size özgü, tamamen kuralsız kendi figürlerinizle onu etkileyin. Bırakın klasik dansları 30 yaş üstü kadınlar sevsin. Hint dansları yapmaya çalışın. Kıpti figürleri sergileyin. Maya kabartmalarındaki figürleri deneyin.

32- KISKANMAYIN!
Kıskanmadığınızı belli edin. Kadınlar, erkeklerin aksine kıskançlığı çok farklı yorumlarlar. Erkeğin kıskanması onlar için hem sevgisinin bir ölçüsüdür, hem de istemedikleri olumsuz bir engeldir. Bu dengeyi sağlamak zordur. En iyi çözüm ise hiç kıskanmamaktır. Bunun izlerini kısa süre sonra göreceksiniz. Sizi kıskandırmak için başka erkeklerle konuşacaktır. Aldırmayın. Başka erkeklerle el ele tutuştuğunu mu gördünüz? Tek niyeti sizi kıskandırmaktır. Zira, kıskanılmaması egosunu incitir.

33- KADIN SEÇİCİLİĞİNİ HESABA KATIN
Schopenhauer’un Aşk Üzerine adlı eserinde bahsettiği kadın seçiciliği, özetle kadının kendisine birebir benzeyeni değil bilakis kendisiyle simetrik olanı seçtiğini ifade eder. Kadınlar kendileri gibi olan erkekler istemezler. Schopenhauer’a göre, uzun boylu kadınlar kısa boylu erkekleri, kısa boylu kadınlar ise uzun boylu erkekleri çekici bulurlar. Bunun nedeni genetik melezleşmedir. Böylece çocuğu normal bir boya sahip olacaktır. Yine çok beyaz tenli kadınlara koyu tenin çekici gelmesi de bundandır.
Yine Schopenhauer’in aynı kitapta bahsettiği ve herkesin bildiği diğer husus ise simetrinin çekiciliğidir. Arı kovanından meyvelere kadar doğada her biyolojik yapı simetrik olma çabasındadır. Simetri, sağlıklılığın bir ifadesidir. Kadınlar simetrik yüzler, simetrik ve sağlam bir vücut ararlar. Top sakal, yüzü daha simetrik gösterdiği için çekicidir mesela.

34- PSİKOLOJİK KÖKENLERİ HESABA KATIN!
Pek çok kadın, çocukluğunda yaşadığı anılar, eski ilişkileri, ailesi gibi etkenlerin güdümündedir. Elektra kompleksi olarak da bilinen, babaya karşı hayranlıkla karışık cinsel arzu tahmin ettiğinizden çok fazla görülür. Kızların ilk tanıdığı erkek çoğunlukla babalarıdır. Kafalarında oluşan erkek imajı babalarının imajıdır. Nasıl erkek çocukları annelerine yakınlık duyuyorlarsa, kız çocukları da genellikle babalarına yakınlık duyarlar. Temel manada, ilk tanıdıkları karşı cins olmasının yanında, aile içindeki koruyucu rolü, sertliği, iriliği kız çocuğunu büyüler. Freudcu yorum, kız çocuklarının büyüdüklerinde babalarına benzer erkekleri aradıklarını ifade eder. Babası sigara içmiyorsa, siz sigara içiyorsanız şansınız düşecektir. Ancak yine de kızların sevgililerini babalarıyla kıyaslama özellikleri de vardır. Bu annelerine karşı duydukları empatinin sonucudur. Babasına benzemeniz yetmez. Babasından daha iyi olmanız gerekir. Bu aslında türün ilerlemesiyle ilgili bir olgudur. Yine de, en basit ifadeyle, babası gibi görünün, babasının kullandığına benzer parfümler kullanın. Babasının cümlelerini taklit edin. Size duyduğu güven, sevgi, sempati artacaktır.

35- BİYOLOJİK ETKENLERİ HESABA KATIN
Adet dönemleri gibi pek çok biyolojik etkiyi hesaba katın. Ancak şunu sakın unutmayın. Adet döneminde hoşgörülü erkek asla göründüğü kadar sempatik değildir. Kadınlar adet dönemlerini özgürlüklerini genişletmek, kafalarına göre davranabilmek, ağızlarına gelenleri söylemek için bahane olarak kullanırlar. Adet döneminde duyarsız olun. Özel bir muamele yapmayın. Çünkü hiçbir şekilde yaranamazsınız. Size öfkesini kusmak için bir ay beklemiştir. Buna izin vermeyin. Tanrı aşkına, 2 liraya ağrı kesici bulabilecekleri bir dünyada yaşıyoruz! Yutmayın bu numarayı.

36- ANLAMADIĞINIZI DÜŞÜNÜP YILMAYIN
Kadınlar her zaman “erkekler bizi anlamıyor” derler. Bu aslında tamamen savunma mekanizmasıdır. Kadınlar, boşluklarını, cahilliklerini, zayıflıklarını ve kusurlarını “anlaşılmazlık” maskesiyle gizlerler. “Ben bir şey bilmiyorum” demezler “Beni anlamıyorsun” derler. “Hiçbir şey düşünemiyorum” demezler doğal olarak “Kimse beni anlayamıyor” derler. Ne kadar anlaşılmaz bir hazine olduklarını düşünerek egoları tatmin olur. Daha önce de bahsettiğim gibi, insan davranışlarının en temel hedefi tatmindir. Beni anlamıyorsun dediyse "cahilsin" deyin. Açıksözlü olun. Etkilenecektir bundan.

37- TABULARINIZI AŞIN!
Porno izlediğinizi saklamayın. Emin olun kadınların tamamı, tüm erkeklerin porno izlediğini bilir. Kimi kandırıyorsunuz? Seksen dvd’yi dolduracak kadar büyük arşiv yaptığınızı saklamayın şimdi. Gözüne bakarak yalan mı söyleyeceksiniz? Porno izlediğinizi söyleyin. Bu zannettiğiniz kadar korkunç bir şey değil. Bunu bilmesi sizi daha iyi tanıdığını ona hissettirecektir. Hatta birlikte izleyin. Bukkake, peeing, prego, zoofili, mature izleyin birlikte. İşte size yeni heyecanlar! Kendi sevişmelerinizde denemek için yeni fırsatlar, yaratıcı fikirler!

38- BAŞKASININ TAVSİYESİYLE İŞ YAPMAYIN!
Ne oluyor? İnternetten tavsiye arayacak kadar umutsuzluğa mı düştün? Neyin var senin? Bu tavsiyeleri okuyabilirsin evet ancak, ne var ki; internetten, eşten dosttan öğrendiğiniz tavsiyelerle asla bir kadının kalbini kazanmaya çalışmayın. Bunu yaptıysanız dahi itiraf edin… Şu, gerçek olan tek şeydir… Size aşık olmalı. Sadece size. Olmak istediğiniz kişiye değil. Iron Man gibi görünmek istiyorsanız yapmayın. Eğer Iron Man arasaydı ona aşık olurdu. Onun aradığı sizsiniz. Sizin içinizde taşıdığınız gerçek kişiliğiniz. Gerçek varlığınız. Eğer bir süper kahraman vaat edip sıradan bir insan çıkarsanız her şeyi mahvedersiniz. Aksine, sadece kendinizi vaat edin. Sadece kendiniz olun. Onca psikolojik, fizyolojik, evrimsel, sosyolojik tavsiye birer zırvadan ibarettir. Gerçek olan tek bir şey vardır… Aşıksa, aşıksan, gerisi lafü güzaf.
Devamını Oku